w a s d
vizontele tuubada bir sahne vardı buraya her yıl birileri geliyor sonra gidiyorlar sen bekliyorsun gibi. tubaya diyordu deli emin. bir bulun buluşturuverin lütfen. link filan.teşekkürler.
vizontele tuubada bir sahne vardı buraya her yıl birileri geliyor sonra gidiyorlar sen bekliyorsun gibi. tubaya diyordu deli emin. bir bulun buluşturuverin lütfen. link filan.
teşekkürler.
teşekkürler.
0
dieselsingle2
ortalama kaç dk'de bir kalkıyor?not: soru silinecek
ortalama kaç dk'de bir kalkıyor?
not: soru silinecek
not: soru silinecek
0
gebzeye kadaar gelmiyor artık diye biliyorum. en son bindiğimde pendik'e kadar banliyö gelmişti ordan otobüse aktarma yapılmıştı. ama hiç tavsiye etmem çok uzun kuyruk oluyor otobüs sırasında..
0
söğütlüçeşme olayını kim çıkarttı ya herkesin dilinde? gayet de haydarpaşa'ya kadar gidiyor tren. haydarpaşa - pendik arası yani.
0
sensible soccer
özet: yaşadığım rahatsızlık sürecisini, bir ara iyileştiğim dönemi detaylı anlattım. burun eti büyümesi suratımda rahatsızlık yaratıyor, bir ara ilaç kullandım iyileşir gibi oldu ama şimdi yine kötüyüm. ok ile işaretlenen paragraftan devam edebilirsiniz... vakit varsa hepsini okuyun...----hikaye kıs
özet: yaşadığım rahatsızlık sürecisini, bir ara iyileştiğim dönemi detaylı anlattım. burun eti büyümesi suratımda rahatsızlık yaratıyor, bir ara ilaç kullandım iyileşir gibi oldu ama şimdi yine kötüyüm. ok ile işaretlenen paragraftan devam edebilirsiniz... vakit varsa hepsini okuyun...
----hikaye kısmı----
nereden başlanır bilmiyorum. yaklaşık 6 senedir bu illeti çekiyorum. yüzümün sağ tarafında bir ağırlık var. gözümün çevresinde, yanaklarımdan kulaklarıma doğru, boynuma hatta omzuma varan bir rahatsızlık hissi... giydiğim kıyafetin yakası boynumun sağ tarafını rahatsız ediyor mesela. batıyor gibi ama değil. suratımın sağ tarafında hep bir ağırlık var.
ben bunun sebebini uzun süre farkedemedim. burnumun tıkalı olduğunu biliyordum. zaman zaman kulak burun boğaz'a gittiysem de verilen ilaçlar benim de düzensiz kullanmam hatta belki de kullanmamam sonucunda herhangi bir etki yapmadı. okul vs. gibi şeylerden dolayı çok meşgul olduğum dönemlerde beni çok rahatsız etmeyen bu durum, meşgalesiz kaldığım zamanlarda kendimi dinlememle zaman zaman çok rahatsızlık verdi. bir şekilde işe güce devam ettiğimden, biraz da korkutuğumdan bu durumun sebebini çok araştırmadım. doktora da fazla gitmedim.
ama bundan yaklaşık 5 ay önce bu durum canıma tak etti. bir şekilde çözmeliydim. kulak-burun-boğaz doktoru burun etinde büyüme var dedi. önce verilen spreyi(rinoclenil) kullanmaya başladım. 4 gün sonra uyumaya yakın birşeylerin farklı olduğunu ufaktan hissetmiştim. uyandığımda ise yeni doğmuş bir bebek gibiydim. gerçek olamayacak kadar güzel bir durumla karşılaştım. burnum tamamen açılmıştı ve yüzümdeki o ağırlık yok olmuştu. o zaman durumun tamamen burun tıkanıklığı ile ilgili olduğu sonucuna vardım. o etki ertesi gün geçti, eski halime döndüm. rinoclenil'i 25 gün kadar kullandım ama daha sonrasında fayda etmedi.
daha sonra başka bir kbb doktoruna gittim. burnuma kamera soktu ve o devasa eti gördüm. gerçekten burnun sağ deliğini komple tıkamış(bu arada tıkanıklık değişiyor ama çoğunlukla sağ tarafta). bu doktor avamys yazdı, bir de bunu dene diyerekten. onu da belli bir süre kullandıktan burnumu tam açmasa da yüzümdeki ağırlığı söküp atmıştı. çok ama çok hafiflemiştim...
2 kutu avamys bitirdim, daha sonra bir mallık sonucu ilacı 2 gün kullanmadım. burun tekrar eski(kötü) haline döndü. 17 gündür yeni avamys'e başladım ama aynı etkiyi yakayalamadım. (burada önemli bir nokta, ilk avamys'in bana ne zaman olumlu etki ettiğini hatırlamıyorum. yani belki daha vardır etki etmesine)...
----hikaye kısmı----
-----> yani iyileştikten sonra şu an eski(kötü) halime geri döndüm. bu durumda vakit geçirmeye başlayınca günler geçmez oldu. yeri geliyor sürekli uyuyorum. sürekli evdeyim. kafaya inanılmaz taktım bu durumu. bana avamys'i yazan doktor ilaç etki etmezse radyofrekans yapacağını söylemişti, bunun üzerine geçen salı radyofrekans tedavisi oldum. şu ana kadar bir iyileşme olmadı. doktor da daha ilk 10 gün iyileşme beklememem gerektiğini söylemişti zaten. bu arada tedaviyi florance nightingale'de oldum. doktor tanıdık. çok ilgileniyor. 2 kez kontrole gittim. bu arada merak eden varsa doktor tanıdık olduğu için para falan almadı.
her neyse, ben şimdi bu durumu inanılmaz kafaya taktım. gerçekten sabredemez oldum. dediğim gibi sabah uyanıyorum, kahvaltı yapıp bir daha uyuyorum mesela. sabah kalktığımdan akşam yatana kadar bu durumu düşünüp kendimi yiyorum. o yaşadığım hafiflik duygusundan sonra bu durumu kabullenemiyorum. yaptığım hiçbir şeyden zevk alamıyorum.
durumu kabullenemedim dedim ya... mesela kitap okurken veya ders çalışırken eskiden de(yani bu ilaçlar olumlu etki yapmadan önce) bunalırdım. ayrı bir efor sarfederdim resmen. kafamda resmen bir ağırlık var. bazen bu rahatsızlığı hissetmemek için dudaklarımı falan sıkıyorum. ama bu "hafifleme dönemi"ni kaybettikten sonra öyle bir huysuzum ki elime kitap alıp okuyamıyorum. eskiden bunaldığımın 2 katı bunalıyorum. okuduğumdan hiçbir zevk alamıyorum...
o hafifleme dönemi dediğim zamanda şunu düşündüm: ben bu kadar sene nasıl yaşamışım? nasıl bunca sene okul okumuşum? bu durumu lisenin sonlarına yakın bir zamandan beri çekiyorum. yani öss vs. bir sürü sınav atlattım. üniversite neredeyse bitecek(itü maden müh. bu arada). yani öyle üstdüzey bir başarıdan bahsetmiyorum da "ben nasıl yaşamışım da 4 sene okula gidip gelmişim üstüne bu kadar da sınav vermişim?" diye düşündüm. şu an mesela açıp bir sayfa kitap okuyasım yok. gerçekten yüzümdeki bu ağırlıkla başardıklarımı nasıl başardığımı anlamadım.
durum böyle. şu an bir iyileşsem diyorum neler yapıcam. sahile gidip serinlikte uzanacağım, ama yok... mesela hatırlayan varsa geçenlerde sultanahmet'e gidip turistlerle konuşuyoruz diye bir duyuru açmıştım. en çok sevdiğim şeylerden ve bana çok fayda getiren birşey olmasına rağmen zerre gidesim yok. gidemiyorum ya çok kötü birşey. gerçekten çok üzülüyorum. yani çılgınlar gibi gitmek istiyorum ama kendimi iyi hissetmiyorum, ah bir iyileşsem diyorum...
bir de bu durumdan dolayı çabuk öfkeleniyorum. en ufak bir şeye tahammülüm yok. evde kardeşime falan bağırıyorum.
sürekli kendimle başbaşa kaldığımdan ve bu konuyu her dakika düşündüğümden, ben olayı psikolojik olarak da büyütüyorum gibime geliyor.
şimdi bende bir acelecilik var. ilaçlar etki etmeden önceki yaklaşık 5 senelik dönemde biraz bu duruma alışmıştım veya kabullenmiştim, her neyse. ama şimdi, hemen iyileşmek istiyorum. son günlerde ancak kendimi frenledim. doktorun da dediği gibi biraz sabretmem lazım diyorum kendime. ayriyetten apayrı bir ruh haliyle ya hiç iyileşemezsem, ya hep bu şekilde yaşamak zorunda kalırsam diyorum. ve bundan gerçekten bazen korkuyorum. kafayı yiyebilirim. kafayı yemekten de korkuyorum. resmen iyileşmek için herşeye razıyım. birisi beni iyileştirsin, herşeyimi alsın diyorum. (zenginlikle uzaktan yakından alakam yok da ruh halimi anlayın diye diyorum)
bunca yazıyı biraz içimi dökmek, biraz da tavsiye, moral, işin içinde olan varsa teknik, medikal bilgi istemek için yazdım.
----hikaye kısmı----
nereden başlanır bilmiyorum. yaklaşık 6 senedir bu illeti çekiyorum. yüzümün sağ tarafında bir ağırlık var. gözümün çevresinde, yanaklarımdan kulaklarıma doğru, boynuma hatta omzuma varan bir rahatsızlık hissi... giydiğim kıyafetin yakası boynumun sağ tarafını rahatsız ediyor mesela. batıyor gibi ama değil. suratımın sağ tarafında hep bir ağırlık var.
ben bunun sebebini uzun süre farkedemedim. burnumun tıkalı olduğunu biliyordum. zaman zaman kulak burun boğaz'a gittiysem de verilen ilaçlar benim de düzensiz kullanmam hatta belki de kullanmamam sonucunda herhangi bir etki yapmadı. okul vs. gibi şeylerden dolayı çok meşgul olduğum dönemlerde beni çok rahatsız etmeyen bu durum, meşgalesiz kaldığım zamanlarda kendimi dinlememle zaman zaman çok rahatsızlık verdi. bir şekilde işe güce devam ettiğimden, biraz da korkutuğumdan bu durumun sebebini çok araştırmadım. doktora da fazla gitmedim.
ama bundan yaklaşık 5 ay önce bu durum canıma tak etti. bir şekilde çözmeliydim. kulak-burun-boğaz doktoru burun etinde büyüme var dedi. önce verilen spreyi(rinoclenil) kullanmaya başladım. 4 gün sonra uyumaya yakın birşeylerin farklı olduğunu ufaktan hissetmiştim. uyandığımda ise yeni doğmuş bir bebek gibiydim. gerçek olamayacak kadar güzel bir durumla karşılaştım. burnum tamamen açılmıştı ve yüzümdeki o ağırlık yok olmuştu. o zaman durumun tamamen burun tıkanıklığı ile ilgili olduğu sonucuna vardım. o etki ertesi gün geçti, eski halime döndüm. rinoclenil'i 25 gün kadar kullandım ama daha sonrasında fayda etmedi.
daha sonra başka bir kbb doktoruna gittim. burnuma kamera soktu ve o devasa eti gördüm. gerçekten burnun sağ deliğini komple tıkamış(bu arada tıkanıklık değişiyor ama çoğunlukla sağ tarafta). bu doktor avamys yazdı, bir de bunu dene diyerekten. onu da belli bir süre kullandıktan burnumu tam açmasa da yüzümdeki ağırlığı söküp atmıştı. çok ama çok hafiflemiştim...
2 kutu avamys bitirdim, daha sonra bir mallık sonucu ilacı 2 gün kullanmadım. burun tekrar eski(kötü) haline döndü. 17 gündür yeni avamys'e başladım ama aynı etkiyi yakayalamadım. (burada önemli bir nokta, ilk avamys'in bana ne zaman olumlu etki ettiğini hatırlamıyorum. yani belki daha vardır etki etmesine)...
----hikaye kısmı----
-----> yani iyileştikten sonra şu an eski(kötü) halime geri döndüm. bu durumda vakit geçirmeye başlayınca günler geçmez oldu. yeri geliyor sürekli uyuyorum. sürekli evdeyim. kafaya inanılmaz taktım bu durumu. bana avamys'i yazan doktor ilaç etki etmezse radyofrekans yapacağını söylemişti, bunun üzerine geçen salı radyofrekans tedavisi oldum. şu ana kadar bir iyileşme olmadı. doktor da daha ilk 10 gün iyileşme beklememem gerektiğini söylemişti zaten. bu arada tedaviyi florance nightingale'de oldum. doktor tanıdık. çok ilgileniyor. 2 kez kontrole gittim. bu arada merak eden varsa doktor tanıdık olduğu için para falan almadı.
her neyse, ben şimdi bu durumu inanılmaz kafaya taktım. gerçekten sabredemez oldum. dediğim gibi sabah uyanıyorum, kahvaltı yapıp bir daha uyuyorum mesela. sabah kalktığımdan akşam yatana kadar bu durumu düşünüp kendimi yiyorum. o yaşadığım hafiflik duygusundan sonra bu durumu kabullenemiyorum. yaptığım hiçbir şeyden zevk alamıyorum.
durumu kabullenemedim dedim ya... mesela kitap okurken veya ders çalışırken eskiden de(yani bu ilaçlar olumlu etki yapmadan önce) bunalırdım. ayrı bir efor sarfederdim resmen. kafamda resmen bir ağırlık var. bazen bu rahatsızlığı hissetmemek için dudaklarımı falan sıkıyorum. ama bu "hafifleme dönemi"ni kaybettikten sonra öyle bir huysuzum ki elime kitap alıp okuyamıyorum. eskiden bunaldığımın 2 katı bunalıyorum. okuduğumdan hiçbir zevk alamıyorum...
o hafifleme dönemi dediğim zamanda şunu düşündüm: ben bu kadar sene nasıl yaşamışım? nasıl bunca sene okul okumuşum? bu durumu lisenin sonlarına yakın bir zamandan beri çekiyorum. yani öss vs. bir sürü sınav atlattım. üniversite neredeyse bitecek(itü maden müh. bu arada). yani öyle üstdüzey bir başarıdan bahsetmiyorum da "ben nasıl yaşamışım da 4 sene okula gidip gelmişim üstüne bu kadar da sınav vermişim?" diye düşündüm. şu an mesela açıp bir sayfa kitap okuyasım yok. gerçekten yüzümdeki bu ağırlıkla başardıklarımı nasıl başardığımı anlamadım.
durum böyle. şu an bir iyileşsem diyorum neler yapıcam. sahile gidip serinlikte uzanacağım, ama yok... mesela hatırlayan varsa geçenlerde sultanahmet'e gidip turistlerle konuşuyoruz diye bir duyuru açmıştım. en çok sevdiğim şeylerden ve bana çok fayda getiren birşey olmasına rağmen zerre gidesim yok. gidemiyorum ya çok kötü birşey. gerçekten çok üzülüyorum. yani çılgınlar gibi gitmek istiyorum ama kendimi iyi hissetmiyorum, ah bir iyileşsem diyorum...
bir de bu durumdan dolayı çabuk öfkeleniyorum. en ufak bir şeye tahammülüm yok. evde kardeşime falan bağırıyorum.
sürekli kendimle başbaşa kaldığımdan ve bu konuyu her dakika düşündüğümden, ben olayı psikolojik olarak da büyütüyorum gibime geliyor.
şimdi bende bir acelecilik var. ilaçlar etki etmeden önceki yaklaşık 5 senelik dönemde biraz bu duruma alışmıştım veya kabullenmiştim, her neyse. ama şimdi, hemen iyileşmek istiyorum. son günlerde ancak kendimi frenledim. doktorun da dediği gibi biraz sabretmem lazım diyorum kendime. ayriyetten apayrı bir ruh haliyle ya hiç iyileşemezsem, ya hep bu şekilde yaşamak zorunda kalırsam diyorum. ve bundan gerçekten bazen korkuyorum. kafayı yiyebilirim. kafayı yemekten de korkuyorum. resmen iyileşmek için herşeye razıyım. birisi beni iyileştirsin, herşeyimi alsın diyorum. (zenginlikle uzaktan yakından alakam yok da ruh halimi anlayın diye diyorum)
bunca yazıyı biraz içimi dökmek, biraz da tavsiye, moral, işin içinde olan varsa teknik, medikal bilgi istemek için yazdım.
0
bahsettiğim radyofrekans sonuç vermezse öyle bir seçenek önümde duruyor sanırım. doktorla bir şey konuşmadık onunla ilgili. ameliyat ile ilgili bir fikrim yok ve korkuyorum dediğim gibi, ya ameliyattan sonra da düzelmezsem diye. insan bilmediğinden korkar derler belki de o yüzden korkuyorum.
0
burun eti icin birsey diyemem, ama spreyler yerine ilk tuzlu su kullanabilirsiniz. her seferinde tam etki yapar, ve icerdeki tum pisligi bosaltir. konuyla ilgili uzun bir entry yazmistim : (bkz: burun temizliği)
0
@cench: tuzlu suyu hiç denemedim. doktor sodyum bikarbonatlı bir toz verdi onu karıştırıp burnumu temizliyorum. temizliyor baya. burnum da gerçekten çok pis ama sorun sümükler falan değil burun eti. aslında bir delik komple tıkalı olduğu için sümkürerek temizlemem çok zor oluyor. yarın tekrar kontrole gideceğim, konuşurum doktorla.
@freekara: peki o etlerin genel olarak burunda bir görevi var mı? eti aldırdıktan sonra bambaşka bir sorunla karşılaşmam mı?
@freekara: peki o etlerin genel olarak burunda bir görevi var mı? eti aldırdıktan sonra bambaşka bir sorunla karşılaşmam mı?
0
ikilem
sonucun ne oldugunu bilmiyorum derken soyle mi dogrui don't know what the result is.yoksa soyle mi?i don't know what is the result.neden?bu tarz kaliplara hep boyle midir?
sonucun ne oldugunu bilmiyorum derken soyle mi dogru
i don't know what the result is.
yoksa soyle mi?
i don't know what is the result.
neden?
bu tarz kaliplara hep boyle midir?
i don't know what the result is.
yoksa soyle mi?
i don't know what is the result.
neden?
bu tarz kaliplara hep boyle midir?
0
konuşurken direkt i don't know the result ya da üstteki cümlelerinizin ikisini de söylemek mümkün, ama yazılı dilde cümlenin içinde yeni bir soru cümlesi olmaması gerekiyor, o yüzden ilk cümleniz doğru.
0
i don't know what is the result diye bir cümle yok. relative clause kullanacaksan ilk yazdığın cümle gibi yazacaksın.
ilk cümleyi kullanmak istiyorsan şöyle dersin. i don't know. what is the result? yani iki ayrı cümle kurdun.
ilk cümleyi kullanmak istiyorsan şöyle dersin. i don't know. what is the result? yani iki ayrı cümle kurdun.
0
i dont't know the result basiti ve dogrusu i dont't know what result is. diyebilirsin o bunun uzun halidir konusurken herzaman basit yol secilmeli ne kadar iyi konussaniz bile yeri geldiginde i dont know what is result diyebillirsiniz anadili ingilizce olanlatin yaninda konusuyorsaniz komik duruma dusebiliyorsunuz boyle anlarda.. her zaman basit yol.
0
alittlepeace
Hüngür hüngür ağlıyım böyle,peçeteler yetmesin bana.Ve lütfen sonu ağlaklı romantik-komedilerden değilde baştan dram olan filmlerden olsun lütfen.
Hüngür hüngür ağlıyım böyle,peçeteler yetmesin bana.Ve lütfen sonu ağlaklı romantik-komedilerden değilde baştan dram olan filmlerden olsun lütfen.
0
children of men, a.i., post man, the road, hachiko.
hiç birisi romantik komedi değil. hachiko da ağlamayan insan değildir zaten.
hiç birisi romantik komedi değil. hachiko da ağlamayan insan değildir zaten.
0
...ing
www.imdb.com
crossing
www.imdb.com
2 kore yapımı ağlak film. 2. film tam bir drama ve gerçek bir hikayedir.
www.imdb.com
crossing
www.imdb.com
2 kore yapımı ağlak film. 2. film tam bir drama ve gerçek bir hikayedir.
0
imfhh
Kavacıktan 4levente gitmek için kaça binmek gerek dostlar?
Kavacıktan 4levente gitmek için kaça binmek gerek dostlar?
0
121a veya 121b, styx yazınca aklıma geldi; kavacık köprüsü'nden bineceksen, hemen hemen bütün otobüsler uyar.
0
michael jackson
bol bol su mu içim napim ? zerre kadar heyecanım yok sınav için.arada oluyorum böyle.edit:sıçmaktan ve işemekten nefret ediyorum.
bol bol su mu içim napim ? zerre kadar heyecanım yok sınav için.arada oluyorum böyle.
edit:sıçmaktan ve işemekten nefret ediyorum.
edit:sıçmaktan ve işemekten nefret ediyorum.
0
hemen elne birkaç adet limon tuzu alıyorsun sonra hap yutar gibi dilene koyup suyla yutuyorsun.
0
muza kolaya sakın güvenme, tıbbi çözümler ara. eczane mi olur doktor mu olur artık..
0
beholderrulez
Hakikaten merak ediyorum:Neyin kafasındasınız. Yazdığınız şeylerin %99.9'unun saçma ötesi, kimseyi ilgilendirmeyen zırvalar olduğunu, hiçkimsenin de bunları takmadığını ve yıllar sonra okuduğunuzda "ne kadar dangalakmışım o zamanlar" diyeceğinizin farkında mısınız?X'i takip ediyorum ben taam mı diye
Hakikaten merak ediyorum:
Neyin kafasındasınız. Yazdığınız şeylerin %99.9'unun saçma ötesi, kimseyi ilgilendirmeyen zırvalar olduğunu, hiçkimsenin de bunları takmadığını ve yıllar sonra okuduğunuzda "ne kadar dangalakmışım o zamanlar" diyeceğinizin farkında mısınız?
X'i takip ediyorum ben taam mı diyecekler için, X'in ne yazdığının ne önemi var.
X yerine herhangi bir sanatçı, futbolcu, politikacı vs koyabilirsiniz.
Gündeme en hızlı ben ulaşıyorum diyenler, twitterin SOPA ve birçok konuda sansür uygulamasından rahatsız değiller mi?
TW'ın mal turnusolu olduğunu düşünüyorum. Aynen denge bilekliği gibi.
Neyin kafasındasınız. Yazdığınız şeylerin %99.9'unun saçma ötesi, kimseyi ilgilendirmeyen zırvalar olduğunu, hiçkimsenin de bunları takmadığını ve yıllar sonra okuduğunuzda "ne kadar dangalakmışım o zamanlar" diyeceğinizin farkında mısınız?
X'i takip ediyorum ben taam mı diyecekler için, X'in ne yazdığının ne önemi var.
X yerine herhangi bir sanatçı, futbolcu, politikacı vs koyabilirsiniz.
Gündeme en hızlı ben ulaşıyorum diyenler, twitterin SOPA ve birçok konuda sansür uygulamasından rahatsız değiller mi?
TW'ın mal turnusolu olduğunu düşünüyorum. Aynen denge bilekliği gibi.
0
X in yazdığının önemi yoksa, yazılmış hiçbir kitabın, makalenin, şiirin önemi yok demek ki sana göre. twitter niye kötü? 140 karakter olduğu için mi?
0
dediklerinin farkındayız ama yine de yazıyoruz panpa. malız da biraz kusura bakma.
0
@ency
evet 140 karakter olduğu için. Herşey yüzeysel, tamamen mesaj çöplüğü. Dalga geçtiğimiz IRC ortamı gibi. Umarım bir gün gelir de TW'ye de güleriz. Sinir oluyorum elinde smart phone'la aforizma kasan mallara
evet 140 karakter olduğu için. Herşey yüzeysel, tamamen mesaj çöplüğü. Dalga geçtiğimiz IRC ortamı gibi. Umarım bir gün gelir de TW'ye de güleriz. Sinir oluyorum elinde smart phone'la aforizma kasan mallara
0
allineed +1
ben de burda "+1" yazmaktan başka bi şey yapmıyormuşum amk, onu anladım.
ben de burda "+1" yazmaktan başka bi şey yapmıyormuşum amk, onu anladım.
0
@allineed,
Haklısın, zaten kendimi bazen Sabri Bey gibi hissediyorum ama açıkçası artık bu TW muhabbeti beni baydı, kaçamıyorsun, her yerden geliyor üstüne.
Haklısın, zaten kendimi bazen Sabri Bey gibi hissediyorum ama açıkçası artık bu TW muhabbeti beni baydı, kaçamıyorsun, her yerden geliyor üstüne.
0
tamam aforizma kasanlar hakkında sana katılıyorum da arkadaşımın ne yazdığının gayet de önemi var. o zaman kimse arkadaşlarıyla da konuşmasın otursun eve kapansın herkes kendini geliştirsin ohhhhhhh
0
gündemi ve sevdiğim kişileri takip etmek için faydalı bir yer. burda tuvaletteyim, ay canım çok sıkıldı türünden salak salak şeyleri kasdetmiyorum. mesela sevdiğim bir ünlü veya sporcu falan bi tv programına katılacaksa yazıyor oraya ben de o an boşsam gidip izliyorum. bunun haricinde gündemi takip etmek için sözlük ile birlikte en etkili yer orası.
ama gelgelelim olayın başka bir yönü de var. o da tamamen lümpen yuvası bir oluşum twitter. hadi ünlüleri takip ediyoruz iyi güzel de bu şey sayesinde en sıradan adam bile kendini ünlü sanıp öyle twitler atması yok mu deli ediyor beni. her gün gördüğün bir arkadaşının oraya "yorucu bir günün ardından akşam çay keyfi :))" yazması bana çok lümpence geliyor. kimin umrundasın lan sen mal. banane senin yorucu gününden de çayından da.
ben takip edilmek için değil dediğim gibi gündemi ve sevdiğim ünlüleri takip etmek için kullanıyorum. bu konuda da gayet faydalı bişey oduğu kanaatindeyim. eyyorlamam bu kadar.
ama gelgelelim olayın başka bir yönü de var. o da tamamen lümpen yuvası bir oluşum twitter. hadi ünlüleri takip ediyoruz iyi güzel de bu şey sayesinde en sıradan adam bile kendini ünlü sanıp öyle twitler atması yok mu deli ediyor beni. her gün gördüğün bir arkadaşının oraya "yorucu bir günün ardından akşam çay keyfi :))" yazması bana çok lümpence geliyor. kimin umrundasın lan sen mal. banane senin yorucu gününden de çayından da.
ben takip edilmek için değil dediğim gibi gündemi ve sevdiğim ünlüleri takip etmek için kullanıyorum. bu konuda da gayet faydalı bişey oduğu kanaatindeyim. eyyorlamam bu kadar.
0
Bu şey gibi olmuş. Twitter'da rusları takip edip "bu ne biçim ya hiçbir dediklerini anlamıyorum"
Twitter'ı bilinçli kullanırsan son derece faideli bir platform. Habere ulaşma hızı saniyeler sürüyor. Reuters, BBC gibi onlarca haber portalı var. #birinsandailkbaktigimsey tarzı atarlı veya tribal hashtag'leri izlemek yerine yerine firmaların çeşitli aktivitelerinde yaydığı hashtag'leri izlemek veya da dünya çapında ilgi çeken bir etkinlikle ilgili günlük olayları takip etmek de çok faydalı ve keyifli olabiliyor (#WDDC2012, #E3, #Euro2012 vb).
Bunun, firmaların Twitter hesaplarını takip edip bedava hizmet/mal kazanması durumu da var. Ayrıca sevdiğin ünlüleri takip edip onlarla ortak bir noktada bir paylaşım içerisine girebiliyorsun (İstersen girmezsin tabii). Worldwide TT'yi takip edip dünyada olan biten gündemi tartışabiliyorsunuz (ki bu iş cidden çok keyifli. Hiç beklemediğiniz kişiler size tweet atıp tartışmaya girebiliyor).
Yani olay sizin Twitter'a nasıl baktığınızla alakalı. Siz sürekli boş boş aforizma kasan tiplerle atarlı kızları takip edip, elinde telefonla "şu an burdayımmm" yazan tipleri de takip ediyorsanız, böyle düşünmeniz normal.
Twitter'ı bilinçli kullanırsan son derece faideli bir platform. Habere ulaşma hızı saniyeler sürüyor. Reuters, BBC gibi onlarca haber portalı var. #birinsandailkbaktigimsey tarzı atarlı veya tribal hashtag'leri izlemek yerine yerine firmaların çeşitli aktivitelerinde yaydığı hashtag'leri izlemek veya da dünya çapında ilgi çeken bir etkinlikle ilgili günlük olayları takip etmek de çok faydalı ve keyifli olabiliyor (#WDDC2012, #E3, #Euro2012 vb).
Bunun, firmaların Twitter hesaplarını takip edip bedava hizmet/mal kazanması durumu da var. Ayrıca sevdiğin ünlüleri takip edip onlarla ortak bir noktada bir paylaşım içerisine girebiliyorsun (İstersen girmezsin tabii). Worldwide TT'yi takip edip dünyada olan biten gündemi tartışabiliyorsunuz (ki bu iş cidden çok keyifli. Hiç beklemediğiniz kişiler size tweet atıp tartışmaya girebiliyor).
Yani olay sizin Twitter'a nasıl baktığınızla alakalı. Siz sürekli boş boş aforizma kasan tiplerle atarlı kızları takip edip, elinde telefonla "şu an burdayımmm" yazan tipleri de takip ediyorsanız, böyle düşünmeniz normal.
0
@ritu vs asas,
Bak me güzel açıklamışsın, senin kullanım alışkanlığı -bana göre- oldukça tutarlı. Tamam da senin gibi kullanan kaç kişi var? Bir de "yorucu bir günün ardından akşam çay keyfi :))" amacıyla kullanan? Unutmadan "Madonna Istanbul'u salladı" tipleri var, öğürme efektim geldi.
Popüler kültür bizi TW kullanmaya zorluyor gibime geliyor, bir zamanlar FB vardı, artık o da gidici gibi.
Bak me güzel açıklamışsın, senin kullanım alışkanlığı -bana göre- oldukça tutarlı. Tamam da senin gibi kullanan kaç kişi var? Bir de "yorucu bir günün ardından akşam çay keyfi :))" amacıyla kullanan? Unutmadan "Madonna Istanbul'u salladı" tipleri var, öğürme efektim geldi.
Popüler kültür bizi TW kullanmaya zorluyor gibime geliyor, bir zamanlar FB vardı, artık o da gidici gibi.
0
mehmet akif alıntısıyla; "kahraman ırkıma bir gül, bu ne şiddet bu celal!"
varsayalım tüm twitter kullanıcıları dediğin gibi mal, eee? sen bunları söylesen ne, söylemesen ne? yine mal'ız ki :) birinin çıkıp 3-5 satır hakaretamiz laflarının gözümüzde kaç para değeri var ki? senin bu asabiyetle en iyi becerebileceğin şey haklıyken haksız çıkmanın kitabını yazmak olur. ki bu örnekte haklı da değilsin. öyle akşam rüyalarına falan giriyorsa twitter kullanıcıları ve mallıkları ben psiyatrist tavsiye ediyorum.
varsayalım tüm twitter kullanıcıları dediğin gibi mal, eee? sen bunları söylesen ne, söylemesen ne? yine mal'ız ki :) birinin çıkıp 3-5 satır hakaretamiz laflarının gözümüzde kaç para değeri var ki? senin bu asabiyetle en iyi becerebileceğin şey haklıyken haksız çıkmanın kitabını yazmak olur. ki bu örnekte haklı da değilsin. öyle akşam rüyalarına falan giriyorsa twitter kullanıcıları ve mallıkları ben psiyatrist tavsiye ediyorum.
0
@hınzırpaşa
Evet öyle, sinirim FrindFeed yüzünden oldu. Adam bağlamış TW'sini orada attığı tüm gerzek mesajları bende görüyorum.
Neyse sildim bu tipleri. Sen mal değilsin, kimse değil zaten, TW kullanıcılarının %99'u mal desem herkes kendini %1'e alır.
Bir mal varsa o benim :)
Evet öyle, sinirim FrindFeed yüzünden oldu. Adam bağlamış TW'sini orada attığı tüm gerzek mesajları bende görüyorum.
Neyse sildim bu tipleri. Sen mal değilsin, kimse değil zaten, TW kullanıcılarının %99'u mal desem herkes kendini %1'e alır.
Bir mal varsa o benim :)
0
ahaha twitter kullanıcılarının %99'u mal desen herkes kendini %1'e almaz herkes senin %99 mal olduğunu düşünür. sen hangi otorite oluyosun da buna karar veriyosun yani? soruna gelince;
eğlencenin kafasındayız küçük eniştecim.
ha ama sana şu konuda hak veriyorum, bu duyuruyu görünce ben de twitter'ın mal turnusolu olduğuna karar verdim.
eğlencenin kafasındayız küçük eniştecim.
ha ama sana şu konuda hak veriyorum, bu duyuruyu görünce ben de twitter'ın mal turnusolu olduğuna karar verdim.
0
@tunachu,
aha bir tane mal çıktı, yalnız olmadığımı biliyordum.
Bana göre gidip para verip blackberry alanlarda mal, otorite için (bkz: ben)
Dedim ya denge bilekliği mevzu, aynısı.
aha bir tane mal çıktı, yalnız olmadığımı biliyordum.
Bana göre gidip para verip blackberry alanlarda mal, otorite için (bkz: ben)
Dedim ya denge bilekliği mevzu, aynısı.
0
kamuoyunu denge bileklikleri ve blackberry alan insanlar konusunda aydınlattığın için teşekkürler o halde. 70 milyon nefesimizi tutmuştuk :)
ayrıca:
(bkz: dahi anlamına gelen de)
ayrıca:
(bkz: dahi anlamına gelen de)
0
late viper
istanbul park'ın işletmesi şu an kimde? kiralanacak vs deniyordu ne oldu? yarış vs türü organizasyonlar var mı?
istanbul park'ın işletmesi şu an kimde? kiralanacak vs deniyordu ne oldu? yarış vs türü organizasyonlar var mı?
0
bernie'den çıktı artık ya hükümette ya da istanbul ticaret odası'nda. yani bizim türklerde ama kimde bilmiyorum.
yarış vs türü organizasyonlar da oluyor. türkiye pist şampiyonası, tır yarışı ve bazı otomobil markalarının kampanyaları gerçekleşiyor. maserati, porsche gibi...
yarış vs türü organizasyonlar da oluyor. türkiye pist şampiyonası, tır yarışı ve bazı otomobil markalarının kampanyaları gerçekleşiyor. maserati, porsche gibi...
0
e tamam bu organizasyonlar için kiminle iletişime geçilmekte? birileri işletmekte ki organizyon yapılmakta...
İTO'nun adı geçiyor bazı yerlerde ama net bir şey bulamadım.
İTO'nun adı geçiyor bazı yerlerde ama net bir şey bulamadım.
0
farrytikki
yıllardır güzel bir sözlük bulamadım. önerilerinizde ingilizce-ingilizce ayrıca cümle içinde kullanımını gösteren sözlükleri görmeyi isterim.son olarak bir de linkini istesem? tamam ben şu köşeye kıvrılıyorum...:(
yıllardır güzel bir sözlük bulamadım.
önerilerinizde ingilizce-ingilizce ayrıca cümle içinde kullanımını gösteren sözlükleri görmeyi isterim.
son olarak bir de linkini istesem?
tamam ben şu köşeye kıvrılıyorum...:(
önerilerinizde ingilizce-ingilizce ayrıca cümle içinde kullanımını gösteren sözlükleri görmeyi isterim.
son olarak bir de linkini istesem?
tamam ben şu köşeye kıvrılıyorum...:(
0
sensible soccer
hangi tarayıcı olursa olsun videolar çok takılıyor. seste takılma yok, sadece görüntü. flash player güncel. ne yapabiliriz?
hangi tarayıcı olursa olsun videolar çok takılıyor. seste takılma yok, sadece görüntü. flash player güncel. ne yapabiliriz?
0
Bende de aynı problem var. Acaba TTnet belli dosya uzantıları için bir sınırlama mı uyguluyor diye düşündürüyor beni.
0
geçici bir çözüm buldum. o da şöyle. maxthon3 adlı tarayıcıyı açıyorum. sonra pop-out video seçeneğini seçiyorum. tam ekran yapmadığım sürece görüntü normal. onun dışında her türlü takılıyor.
0
Flash Player'ın şişmiştir.
- Flash Player'ı kaldır.
- çalıştır > %appdata% > macromedia, adobe ve flash player klasörlerini sil.
- çalıştır > %programfiles% > macromedia, adobe ve flash player klasörlerini sil.
- çalıştır > %programfiles(x86)% > macromedia, adobe ve flash player klasörlerini sil.
bu adımları uyguladıktan sonra flash player'ı kurarsan sorun yaşmazsın.
Ayrıca YouTube'da HTML5 oynatıcıya geç:
www.youtube.com
- Flash Player'ı kaldır.
- çalıştır > %appdata% > macromedia, adobe ve flash player klasörlerini sil.
- çalıştır > %programfiles% > macromedia, adobe ve flash player klasörlerini sil.
- çalıştır > %programfiles(x86)% > macromedia, adobe ve flash player klasörlerini sil.
bu adımları uyguladıktan sonra flash player'ı kurarsan sorun yaşmazsın.
Ayrıca YouTube'da HTML5 oynatıcıya geç:
www.youtube.com
0
@argovine: benim kastettiğim canlı yayınlar. youtube'da sorun olmuyor hiç. ama euro 2012 başlamasıyla bazen bilgisayarda izlemem gerekiyor maçları.
0
azeotrop
Ağrıdan ölüyorum. Yarın sabaha randevu verebilecek Bostancı, Suadiye, Erenköy civarlarında uygun fiyatlı dişçi arıyorum.
Ağrıdan ölüyorum. Yarın sabaha randevu verebilecek Bostancı, Suadiye, Erenköy civarlarında uygun fiyatlı dişçi arıyorum.
0
maltepe tıp merkezi. minibüs yolunda. maltepe merkez camii'nin altında. ben 2 sene önce bir dolguyu 70 liraya yaptırmıştım. fiyatı iyi midir kötü müdür bilmiyorum. ayrıca bildiğim kadarıyla da 24 saat açık. yani 24 saat kesin açık da, nöbetçi dişçi de vardı diye hatırlıyorum.
0
duende
1) Z/5 de (3/2)^-2 ( üç bölü iki üzeri eksi iki) sayısının eşiti kaçtır ?? 2) -3^1997(eksi 3 üzeri 1997) sayısının birler basamağındaki rakam kaçtır?? bir modüler aritmetik sorusu ilgilenenlere teşekkürler..
1) Z/5 de (3/2)^-2 ( üç bölü iki üzeri eksi iki) sayısının eşiti kaçtır ??
2) -3^1997(eksi 3 üzeri 1997) sayısının birler basamağındaki rakam kaçtır??
bir modüler aritmetik sorusu ilgilenenlere teşekkürler..
2) -3^1997(eksi 3 üzeri 1997) sayısının birler basamağındaki rakam kaçtır??
bir modüler aritmetik sorusu ilgilenenlere teşekkürler..
0
1.si çok saçma geldi ama yapan çıkarsa ben de öğreneyim
edit : 1.sorunun cevabı belki 1 olabilir
edit : 1.sorunun cevabı belki 1 olabilir
0
2) - ya da + fark etmez.
3 ^ 1 = 3
3 ^ 2 = 9
3 ^ 3 = 7
3 ^ 4 = 1
3 ^ 5 = 3
4'te tekrara girdi. 1997 / 4 = ... bir sey kalan = 1
kisaca bir kez daha tekrar edince rakam 3 oluyor.
1.'yi anlamadim?
3 ^ 1 = 3
3 ^ 2 = 9
3 ^ 3 = 7
3 ^ 4 = 1
3 ^ 5 = 3
4'te tekrara girdi. 1997 / 4 = ... bir sey kalan = 1
kisaca bir kez daha tekrar edince rakam 3 oluyor.
1.'yi anlamadim?
0
2. sorunun çözümü:
Bu soru aslında şunu sormaktadır:
-3^1997 sayısının 10 ile bölümünden kalan kaçtır. -3^1997=x(mod10)
10'a bölündüğünde 1 kalanı veren kuvveti bulucaz ve 1997 içerisinde kaç tane o kuvvetten olduğunu hesaplıyacağız.
3^1=3(10 a bölünce 3 kalanı verir)
3^2=9(10 a bölünce 9 kalanı verir)
3^3=27(10 a bölünce 7 kalanı verir)
3^4=81(10'a bölünce 1 kalanı verir)
şimdi 1997'de kaç tane 4 var onu bulalım:
1997/4 eşittir 494 (+1 kalanı var) şimdi -3^1997 sayısını şu şekilde yazıyorum:
(-3^4)^494.(3^1) yani yazıyla (eksi 3 üzeri 4)üzeri 494 çarpı 3 üzeri 1.
Ben (-3^4)'ün 494 kere üssünü alsam birler basamağındaki rakam daima bir olacak. Bana 1997'yi 4'e böldüğümde kalanım kaçsa, o sayı benim işimi görecek işte.
1997'yi 4 e bölünce 1 kalanı veriyor. Demek ki 3 üzeri 1 benim aradığım sayı. O halde 3^1=3 Cevap 3
Eğer 1997'yi 4 e böldüğümde mesela 1 değil de 2 kalanı verseydi cevabım 3^2=9 olacaktı. Ya da 3 kalanı verseydi 3^3=27 ve 27/10 yapınca 7 kalanı verdiği için birler basamağındaki rakamım 7 olacaktı.
Bu soru aslında şunu sormaktadır:
-3^1997 sayısının 10 ile bölümünden kalan kaçtır. -3^1997=x(mod10)
10'a bölündüğünde 1 kalanı veren kuvveti bulucaz ve 1997 içerisinde kaç tane o kuvvetten olduğunu hesaplıyacağız.
3^1=3(10 a bölünce 3 kalanı verir)
3^2=9(10 a bölünce 9 kalanı verir)
3^3=27(10 a bölünce 7 kalanı verir)
3^4=81(10'a bölünce 1 kalanı verir)
şimdi 1997'de kaç tane 4 var onu bulalım:
1997/4 eşittir 494 (+1 kalanı var) şimdi -3^1997 sayısını şu şekilde yazıyorum:
(-3^4)^494.(3^1) yani yazıyla (eksi 3 üzeri 4)üzeri 494 çarpı 3 üzeri 1.
Ben (-3^4)'ün 494 kere üssünü alsam birler basamağındaki rakam daima bir olacak. Bana 1997'yi 4'e böldüğümde kalanım kaçsa, o sayı benim işimi görecek işte.
1997'yi 4 e bölünce 1 kalanı veriyor. Demek ki 3 üzeri 1 benim aradığım sayı. O halde 3^1=3 Cevap 3
Eğer 1997'yi 4 e böldüğümde mesela 1 değil de 2 kalanı verseydi cevabım 3^2=9 olacaktı. Ya da 3 kalanı verseydi 3^3=27 ve 27/10 yapınca 7 kalanı verdiği için birler basamağındaki rakamım 7 olacaktı.
0
herşeyi soran adam
Türkçe film yada dizilerin ingilizce altyazılarını bulabilirmiyim? Hangi dizi yada film olduğu farketmez.Türkçe dublajlı yabancı filmleri nereden indirebilirim?İşin özü şu; türkçe bir videoyu ingilizce altyazıyla izleyebileyim.
Türkçe film yada dizilerin ingilizce altyazılarını bulabilirmiyim?
Hangi dizi yada film olduğu farketmez.
Türkçe dublajlı yabancı filmleri nereden indirebilirim?
İşin özü şu; türkçe bir videoyu ingilizce altyazıyla izleyebileyim.
Hangi dizi yada film olduğu farketmez.
Türkçe dublajlı yabancı filmleri nereden indirebilirim?
İşin özü şu; türkçe bir videoyu ingilizce altyazıyla izleyebileyim.
0
filmlerde bulabilirsin , dizileri pek bilemicem
valla ozellikle bakinmadim ama divxplanet'e bi bakin.
edit: mesela baktim simdi hemen ornek olarak; yahsi bati'nin ingilizce almanca fransizca flemenkce altyazialri var. vardir diger filmlerin de
valla ozellikle bakinmadim ama divxplanet'e bi bakin.
edit: mesela baktim simdi hemen ornek olarak; yahsi bati'nin ingilizce almanca fransizca flemenkce altyazialri var. vardir diger filmlerin de
0
vrykolakas
rüyalar hakkında muhabbet ederken benim rüyamı dinleyen arkadaşım olm normalde insanlar rüyalarını siyah beyaz görür sen renklerden bahsediyorsun sadece şizofrenler öyle görür dedi ben de saçma sapan konuşma dedim, ama dün akşamki rüyamda gördüğüm biblolar yine sarı, kırmızı, lila, yeşil gibi renkle
rüyalar hakkında muhabbet ederken benim rüyamı dinleyen arkadaşım olm normalde insanlar rüyalarını siyah beyaz görür sen renklerden bahsediyorsun sadece şizofrenler öyle görür dedi ben de saçma sapan konuşma dedim, ama dün akşamki rüyamda gördüğüm biblolar yine sarı, kırmızı, lila, yeşil gibi renklerdeydi, hala saçma sapan olduğuna inanıyorum iddianın ama başkaları da duymuş mu bunu diye sorayım dedim.
0
normalde siyah beyaz mı görür? rüya görmekten kasıt gözlerimizle bir şeyi görmek değil ki. uyku sırasında oluşan kısa süreli düşünce akışı gibi bir şeydir rüya. ya da düşüncelerinin gözünde canlanmasıdır. bunun renkli veya renksiz olduğunu sanmıyorum.
0
Şizofren değilim. Her rüyamı renkli görüyorum. Arkadaşın iyi sallamış ama takdir ettim :)
0
saçmalamış. hatırladığım bi ton renkli rüya var. hatırlamadıklarım vardır daha bide.
0
böyle bir muhabbetten haberim bile yoktu. aa ne acayipmiş lan. hiç hatırlamıyorum bile renkli mi renksiz mi diye.. artık daha dikkatli görmeye çalışıyim rüyalarımı..
0
ben renkli görüyorum, ama iki elimi kullanabiliyorum. iki elini kullananların şizofren olma alasılığı tek elini kullananlara göre çok fazlaymış. ulan yoksa?
siyah beyaz tv varken çoğu insan siyah beyaz görürmüş, çünkü görsel canlandırma siyah beyaz o zaman. artık öyle bişey yok. siyah beyaz gören insanlar var tabi ama şu sınıf renkli bu sınıf siyah beyaz görür diye bişey yok. sonradan kör olanlar sadece renkler görebiliyor. doğuştan kör olanlar sadece ses,koku vb diğer hisleri algılıyor.
siyah beyaz tv varken çoğu insan siyah beyaz görürmüş, çünkü görsel canlandırma siyah beyaz o zaman. artık öyle bişey yok. siyah beyaz gören insanlar var tabi ama şu sınıf renkli bu sınıf siyah beyaz görür diye bişey yok. sonradan kör olanlar sadece renkler görebiliyor. doğuştan kör olanlar sadece ses,koku vb diğer hisleri algılıyor.
0
şizofrenler renkleri daha canlı ve parlak algılayabiliyorlar. bunu duyup kendine göre yorumlamış arkadaşın. öyle bir şey yok. herkes renkli rüya görebilir. arkadaşın nostaljik mi takılıyormuş rüyalarında. ilginç.
0
æ
http://www.youtube.com/watch?v=spxyrxWG_LQSen varya, anandan doğduğundan beri muhtaçsın bir başkasına. Seni bırakacaklar, tek başına duramayacaksın. Sen böyle evrildin evladım. Kimse karşında ki, sev. Çok uzağa gitme, batı kültürünü kendine enjekte etmeye çalışma, bilimini al, kültürünü alayım derke
www.youtube.com 
Sen varya, anandan doğduğundan beri muhtaçsın bir başkasına. Seni bırakacaklar, tek başına duramayacaksın. Sen böyle evrildin evladım. Kimse karşında ki, sev.
Çok uzağa gitme, batı kültürünü kendine enjekte etmeye çalışma, bilimini al, kültürünü alayım derken çarpık bi hayat oluşturma kendine.
Çok uzağa gitme, dön bak anadolu kültürüne. Çok değil 70 li 60 lı yıllara git, sevginin kokusunu duyacaksın, aşıkların ağıtlarını, şiirlerini göreceksin. Kokusunu alırsın sevginin, kokusu, hissedersin, unutamazsın. Bilirdik buluşmanın ne demek olduğunu, o kadar naif ve narin davranırlardı ki, şimdi yediğini ifşa etme gereği duyan sosyal paylaşımlarımız yoktu ozaman.
Dikkat edin, modernleşme, sosyalleşme bu değildir dostlarım. Arkadaşını görünce ona sarılmaktı, göremememin getirdiği özlemdi.
Şimdi kadın arkadaşıma sarılsam, canım, çok özledim seni desem, yanlış anlaşılırız. Aradan 20 yıl geçti desekte, biz böyle değildik gençler.
Her gün gazete alırdık biliyor musunuz? Her gün! Tek değil en az iki tane! Radyo can kulağıydı bizim için, içine düşerdik haberleri dinlemek için. Canlar, ne yaptınız siz şimdi? Gözünüze sokulsa, hayatınıza mani de olsa, ilgisizsiniz, vurdumduymazsınız.
Siyasal bilimler okuyan bir öğrenciye yüce divan neresi dediğinizde meclisi göstermezdi. Sözelcisi de az çok fikir sahibi olurdu kuarklardan, aynı şekilde sayısalcı da bilirdi, edebin, edebiyatın gelişimini, şiirlerini.
Bilirdik, okurduk. Dünyamız yazılardan ve sesten ibaretti bizim için. Bu kadar dar bir açıklıktan, dünyayı görmeye, keşfetmeye çabalar, parçalardık o küçük açıklığı.
Şimdi o kadar yoz bir nesil geliyor ki, elinin altında kütüphanelere sığmayacak bilgiler yatsa da, sohbet ortamında gündemden, bilimden iki söz çeviremeyecek bir hale gelmişsiniz. Yazık, çok üzülüyorum. Hemde çok...
Girizgah dan epey ayrıldım. Artık elimizde insani tek bir özelliğimiz kaldı, sevgi...
Sevin arkadaşlarım, geçmişini sorgulamadan, o an'ı hissederek dibine kadar sevin. Sarılınca kokusunu içine çekin. Ayrılırsanız da üzülmezsiniz. Bu sizlere saygı katar sevginize, güven katar. Saygılı davrandıktan sonra, kötü bir sözün onu üzdüğü gibi kendini aşağılık hissetir. Elinizde ki son değer, sevgi. Onu yok etmeyin.
Sen varya, anandan doğduğundan beri muhtaçsın bir başkasına. Seni bırakacaklar, tek başına duramayacaksın. Sen böyle evrildin evladım. Kimse karşında ki, sev.
Çok uzağa gitme, batı kültürünü kendine enjekte etmeye çalışma, bilimini al, kültürünü alayım derken çarpık bi hayat oluşturma kendine.
Çok uzağa gitme, dön bak anadolu kültürüne. Çok değil 70 li 60 lı yıllara git, sevginin kokusunu duyacaksın, aşıkların ağıtlarını, şiirlerini göreceksin. Kokusunu alırsın sevginin, kokusu, hissedersin, unutamazsın. Bilirdik buluşmanın ne demek olduğunu, o kadar naif ve narin davranırlardı ki, şimdi yediğini ifşa etme gereği duyan sosyal paylaşımlarımız yoktu ozaman.
Dikkat edin, modernleşme, sosyalleşme bu değildir dostlarım. Arkadaşını görünce ona sarılmaktı, göremememin getirdiği özlemdi.
Şimdi kadın arkadaşıma sarılsam, canım, çok özledim seni desem, yanlış anlaşılırız. Aradan 20 yıl geçti desekte, biz böyle değildik gençler.
Her gün gazete alırdık biliyor musunuz? Her gün! Tek değil en az iki tane! Radyo can kulağıydı bizim için, içine düşerdik haberleri dinlemek için. Canlar, ne yaptınız siz şimdi? Gözünüze sokulsa, hayatınıza mani de olsa, ilgisizsiniz, vurdumduymazsınız.
Siyasal bilimler okuyan bir öğrenciye yüce divan neresi dediğinizde meclisi göstermezdi. Sözelcisi de az çok fikir sahibi olurdu kuarklardan, aynı şekilde sayısalcı da bilirdi, edebin, edebiyatın gelişimini, şiirlerini.
Bilirdik, okurduk. Dünyamız yazılardan ve sesten ibaretti bizim için. Bu kadar dar bir açıklıktan, dünyayı görmeye, keşfetmeye çabalar, parçalardık o küçük açıklığı.
Şimdi o kadar yoz bir nesil geliyor ki, elinin altında kütüphanelere sığmayacak bilgiler yatsa da, sohbet ortamında gündemden, bilimden iki söz çeviremeyecek bir hale gelmişsiniz. Yazık, çok üzülüyorum. Hemde çok...
Girizgah dan epey ayrıldım. Artık elimizde insani tek bir özelliğimiz kaldı, sevgi...
Sevin arkadaşlarım, geçmişini sorgulamadan, o an'ı hissederek dibine kadar sevin. Sarılınca kokusunu içine çekin. Ayrılırsanız da üzülmezsiniz. Bu sizlere saygı katar sevginize, güven katar. Saygılı davrandıktan sonra, kötü bir sözün onu üzdüğü gibi kendini aşağılık hissetir. Elinizde ki son değer, sevgi. Onu yok etmeyin.
0
Madem öyle yeni nesil tarzı bir cevap vereyim. bu yazmış olduğun kısa yazının boşa olmadığı ortaya çıksın.
"Zaaaa xXXD
imgim.com
Adam haklı beyler :("
"Zaaaa xXXD
imgim.com
Adam haklı beyler :("
0
güzel bir yazı olmuş ama, gençlere de kendini suçlu hissettirmemek lazım. aynı teknoloji 20 sene önce olmuş olsa o zamanın gençleride bu zamanın gençleriyle aynı olurdu. 20 sene öncesinin insanları farklı bir boyuttan gelmedi sonuçta.
durumun o kadar vahim olduğunu da sanmıyorum. ellerinin altında her bilgiye ulaşabilecekleri bir pc var artık. sizin gibi nitelikli kişilerin yetiştirdiği azınlık çocuklar onlardan faydalanmasını becerebiliyorlar. çoğunluk ise boş boş şeylere takılıp mahfolup gidiyor. saygıyı sevgiyide bu tür şeylerden görüp, anlayabiliyorlar. evet eskiden bizzat abilerinden, ablalarından, büyüklerinden görüp modelleyerek öğreniyorlardı ki o daha iyiydi, ama bu hepten gençliği suçlamayı gerektirmemeli.
durumun o kadar vahim olduğunu da sanmıyorum. ellerinin altında her bilgiye ulaşabilecekleri bir pc var artık. sizin gibi nitelikli kişilerin yetiştirdiği azınlık çocuklar onlardan faydalanmasını becerebiliyorlar. çoğunluk ise boş boş şeylere takılıp mahfolup gidiyor. saygıyı sevgiyide bu tür şeylerden görüp, anlayabiliyorlar. evet eskiden bizzat abilerinden, ablalarından, büyüklerinden görüp modelleyerek öğreniyorlardı ki o daha iyiydi, ama bu hepten gençliği suçlamayı gerektirmemeli.
0
taklayamigeldiklan
ağalarrr, bacılarr, gardaşlarr yahklaşınn (:sualim şu efenim. elimde bayaa bir penguen ve uykusuz sayıları bulunmakta, acaba bunları ciltlete bilir miyim ? yani hala ciltçilikle uğraşan birileri var mıdır istanbul'da ? bilen varsa lütfen saklanmasın ve çıksın sualime cevap versin (: lütfen çok rica
ağalarrr, bacılarr, gardaşlarr yahklaşınn (:
sualim şu efenim. elimde bayaa bir penguen ve uykusuz sayıları bulunmakta, acaba bunları ciltlete bilir miyim ? yani hala ciltçilikle uğraşan birileri var mıdır istanbul'da ? bilen varsa lütfen saklanmasın ve çıksın sualime cevap versin (: lütfen çok rica ediyorum lütfen (:
sualim şu efenim. elimde bayaa bir penguen ve uykusuz sayıları bulunmakta, acaba bunları ciltlete bilir miyim ? yani hala ciltçilikle uğraşan birileri var mıdır istanbul'da ? bilen varsa lütfen saklanmasın ve çıksın sualime cevap versin (: lütfen çok rica ediyorum lütfen (:
0
gominist redar
kalınıyor mu lan
kalınıyor mu lan
0
Nasıl yani, hangi üniversitelerde ?
edit: Üniversiteye göre değişir, yatarak bitireceğin yerde var, hayvan gibi asılıp, kalacağın derslerin olduğu üniversitede var.
edit: Üniversiteye göre değişir, yatarak bitireceğin yerde var, hayvan gibi asılıp, kalacağın derslerin olduğu üniversitede var.
0
evet, bir nevi kalınıyor. yani kimse sana "madem geldin, hadi geç" demiyor. mesela ben 7 senede bitirdim. bi de lanlı konuşma...
0
nasıl kalınıyor peki?
sonuçta dönemlik öğrenci değil miyiz? ege üniversitesi için konuşuyorum.
mesela güz dönemi geçtim ama bahar döneminde kaldım yani ortalamam çok düşük 1-2 ders dışında hiç ders verememişim... bu durumda seneye 3'üncü sınıftan ders alamıyor muyum?
sonuçta dönemlik öğrenci değil miyiz? ege üniversitesi için konuşuyorum.
mesela güz dönemi geçtim ama bahar döneminde kaldım yani ortalamam çok düşük 1-2 ders dışında hiç ders verememişim... bu durumda seneye 3'üncü sınıftan ders alamıyor muyum?
0
bölüme göre değişir.
çoğu bölümde kaldığın dersi tekrar edersin. alttan ders alıyor olursun. eğer ön koşul ders ise kaldığın, o dersi vermeden üst dersi alamazsın. 4. sınıfa geldiğinde 1 dersin bile kalmış olsa onu vermeden mezun olamazsın.
bazı bölümlerde (tıp gibi) o yılı vermen gerekir. o zaman sınıfta kalırsın. yıl tekrar edersin.
çoğu bölümde kaldığın dersi tekrar edersin. alttan ders alıyor olursun. eğer ön koşul ders ise kaldığın, o dersi vermeden üst dersi alamazsın. 4. sınıfa geldiğinde 1 dersin bile kalmış olsa onu vermeden mezun olamazsın.
bazı bölümlerde (tıp gibi) o yılı vermen gerekir. o zaman sınıfta kalırsın. yıl tekrar edersin.
0
kalınıyor. niye kalınmaısın. ama %99 dersten kalınıyor. dersten kalınınca ortalama düşüyor, ortalama belli bi değerin altına düşünce tekrar alıyorsun.
0
passenger
"When I start my Journalism, the two places I want to travel to the most are India and Turkey."(cümleyi yazan kişi internette yazıştığım kendini amerikalı olarak tanıtan ve doğma büyüme amerikalı olduğunu söyleyen bir arkadaş, bu cümle bana gramer olarak pek doğru gibi gelmedi ve dolayısıyla bu arka
"When I start my Journalism, the two places I want to travel to the most are India and Turkey."
(cümleyi yazan kişi internette yazıştığım kendini amerikalı olarak tanıtan ve doğma büyüme amerikalı olduğunu söyleyen bir arkadaş, bu cümle bana gramer olarak pek doğru gibi gelmedi ve dolayısıyla bu arkadaş hakkında kafamda şüphe oluştu.)
(cümleyi yazan kişi internette yazıştığım kendini amerikalı olarak tanıtan ve doğma büyüme amerikalı olduğunu söyleyen bir arkadaş, bu cümle bana gramer olarak pek doğru gibi gelmedi ve dolayısıyla bu arkadaş hakkında kafamda şüphe oluştu.)
0
cumlede bir terslik var ama cozemedim. bir neytiv icin cok temiz gorunuyor.
0
When I start my Journalism,
buraya kadar zaten bir sorun yok.
the two places I want to travel to the most
bu 10 kelimelik şey, virgülden sonraki kısmın öznesi. burada travel'dan sonra gelen "to" biraz kafa karıştırıyor gibi duruyor. hemen sözlükten baktığımızda, travel'dan sonra bir ülke vs. adı gelecekse to kullanıldığını görüyoruz.
are India and Turkey.
burada da en çok seyahat etmek istediği yerlerin hindistan ve türkiye olduğu belirtilmiş, sıkıntı yok.
buraya kadar zaten bir sorun yok.
the two places I want to travel to the most
bu 10 kelimelik şey, virgülden sonraki kısmın öznesi. burada travel'dan sonra gelen "to" biraz kafa karıştırıyor gibi duruyor. hemen sözlükten baktığımızda, travel'dan sonra bir ülke vs. adı gelecekse to kullanıldığını görüyoruz.
are India and Turkey.
burada da en çok seyahat etmek istediği yerlerin hindistan ve türkiye olduğu belirtilmiş, sıkıntı yok.
0
cümlesi grammer bakımından doğru olmadığında bile -ki burda doğru- süphelenmeden önce şöyle düşünün ama bence; türk ve doğma büyüme buralı olanlar da konuşurken düşük ve yanlış cümle kurabiliyor ^^
0
traveldan sonraki toyu at. aslında the da atılabilrmiş gibi geliyor. bence amerikalı adam cümleyi böyle kurmaz. yani normalde kelime yutarler eklemezler.
0
sanki dizilimi hatalı. BU cümle sanki türkçe düşünülüp sonra yazılmış gibi . özellikle ikinci kısımda. aşağıdaki gibi olabilir bence;
In the beginning of my journalism career, India and Turkey were the two places I wanted to travel most.
In the beginning of my journalism career, India and Turkey were the two places I wanted to travel most.
0
"my journalism" kulağıma doğru gelmiyor benim. direk journalism desen daha hoş gibi.
"When I start Journalism, the two places I want to travel most are Indıa and Turkey." derdim ben olsam.
"When I start Journalism, the two places I want to travel most are Indıa and Turkey." derdim ben olsam.
0
arkadaşlar yapmayın dizilimi falan temiz cümlenin. bana da başta my journalism biraz tuhaf geldi ama yanlış bir şey yok cümlede.
0
herkese teşekkürler. "my journalism" bana da tuhaf geldi ama böyle bir yerel veya kişiye özgü kullanım olabilir diye fazla kıllanmadım, "the" kelimesini hem "two places" dan önce hem de "to travel" den sonra iki kez kullanması ayrıca etrafa bolca serpiştirilmiş "to" lar kafamı karıştırmıştı.
0
dahinnotha
hatırlıyorum, önceden annem pilav pişirmeden önce pirinçleri bi tepsiye koyar ve taşlarını ayıklardı. şimdi ise pirinçlerde taş ya da benzri birşey yok. paketten çıktığı gibi tencereye giriyor. merak ediyorum, fabrikada nasıl bir işlemden geçiyor da pirinçler taşlardan ayıklanıyor?
hatırlıyorum, önceden annem pilav pişirmeden önce pirinçleri bi tepsiye koyar ve taşlarını ayıklardı. şimdi ise pirinçlerde taş ya da benzri birşey yok. paketten çıktığı gibi tencereye giriyor.
merak ediyorum, fabrikada nasıl bir işlemden geçiyor da pirinçler taşlardan ayıklanıyor?
merak ediyorum, fabrikada nasıl bir işlemden geçiyor da pirinçler taşlardan ayıklanıyor?
0
eskiden pirince ağırlık yapsın diye taş koyan bakkallar vardı hepsi süpermarketlere yenildiler. şaka bir yana teknoloji. suyla ayırıyorlar büyük ihtimal( akan su da pirinç taneleri gidiyor taşlar taş daha ağır ya )
0
bulgur için söyleyim, önceden k.validegil taş değirmende dövdürürmüş, o yüzden taş oluştmuş, şimdi başka bir tür değirmen kullsnıyorlar, taş olmuyor.
0
bir maden mühendisliği öğrencisi olarak aklıma ilk olarak cevher hazırlama yöntemleri geldi :)
mr fusion'ın dediği doğru olabilir. örneğin kömürü yantaşından ayırıp daha temiz bir kömür elde edebilmek için çok uzun oluklar kullanılıyor. ağır olan yantaş dibe batıyor ve daha yavaş hareket ediyor. kömür ise akıntıya daha fazla kapılıp daha önden gidiyor ve önden giden kömürleri kenara alıyorlar.
mr fusion'ın dediği doğru olabilir. örneğin kömürü yantaşından ayırıp daha temiz bir kömür elde edebilmek için çok uzun oluklar kullanılıyor. ağır olan yantaş dibe batıyor ve daha yavaş hareket ediyor. kömür ise akıntıya daha fazla kapılıp daha önden gidiyor ve önden giden kömürleri kenara alıyorlar.
0
lawist
Neden adamlar ayda 1 milyon dolr kazanıyorlar ? Ceolar bile o kadar kazanmıyor ?
Neden adamlar ayda 1 milyon dolr kazanıyorlar ? Ceolar bile o kadar kazanmıyor ?
0
çok tabi. ama arz talep meselesi işte. bu kadar insan futbol izlemiyor olsa nah alırlardı o kadar para. o kadar çok futbol seyircisi olunca da klüplere reklamdan, yayın haklarından falan müthiş paralar gidiyor. bu işin en büyük emekçileri de futbolcular olunca bu paraların çoğu da onlara gidiyor. hayat adil değil ne yazık ki. dünyaya kattıkları hemen hiçbir şey yokken hayvani miktarlarda para kazanabiliyorlar. öte yandan bilimadamları falan sürünüyor. öyle işte.
0
çünkü futbol dünyasında çok para kazanılıyor. aylık 1 milyon dolar alan 30-40 oyuncu vardır en fazla.
0
gercekten kaliteli deneyimli ceo ayda 1 milyon usd kazanır bu bir. ikincisi adamların hayatları boyunca kazandıkları para futbolculuk kariyerleri süresince kazandıkları para . 18 yasında profesyonel olan oyuncuya kimse vermior 1 milyon buck sivrilmesi çalışması hergün antreman yapması gerekiyor bir sakatlıkla butun yılların emeklerini kaybedebiliyorlar bu üç. dördüncüsü ne kadar kabul edersin ne kadar etmezsin bilmem ama adamın yaptıgı iş özünde halkı eğlendirmek spor olsun diye yapmıyor yani yada cem yılmazdan farklı bir iş yapmıyor coook uzaktan bakılırsa .
0
hlt85
turkcede 'adami oldurmeye kastetti' cumlesi nasil ingilizce daha dogru ifade edilir? He almost killed a man mi yoksa he refered to kill a man mi?
turkcede 'adami oldurmeye kastetti' cumlesi nasil ingilizce daha dogru ifade edilir? He almost killed a man mi yoksa he refered to kill a man mi?
0
rony
Durum şu;Makine müh. 5. sınıf öğrencisiyim. İlk dönemden tek dersim var(tek ders sınavına bıraktım onu), bu dönem de 5 tane. bu dönem 5 dersi verirsem tek ders sınavına da girip mezun oluyorum.1,5 yıla yakın bir süredir kurumsal olmayan, ufak çapta, büyümeye çalışan bir firmada proje müh. olarak çal
Durum şu;
Makine müh. 5. sınıf öğrencisiyim. İlk dönemden tek dersim var(tek ders sınavına bıraktım onu), bu dönem de 5 tane. bu dönem 5 dersi verirsem tek ders sınavına da girip mezun oluyorum.
1,5 yıla yakın bir süredir kurumsal olmayan, ufak çapta, büyümeye çalışan bir firmada proje müh. olarak çalışıyordum. Güzel maaş ve imkanları vardı. Okulu bitireyim diye onu da bıraktım. Memlekete döndüm uzun bir süre sonra. Amaç ders çalışmak, kişisel gelişim falan tabi. Fekat geldim geleli eşek gibi yatıyorum. İnanılmaz bir tembellik var üzerimde. Snorlax'tan beter oldum yemin ederim.
Son bir kaç aydır daha çok işi bırakmayı kafama koyduğum zamanlar farkettim ki ben günü yaşamayı bırakmışım. sürekli gelecek planları yapıyorum. mesela kısa vadeli planlar; okul bitecek aralığa kadar eski işyerime dönüp çalışacam. aralıkta asker sonrasında kurumsal bi iş yerinde işe devam edecem. askerden önce okuldan sonra avustralya'ya gidip dil kursu da alabilirim. ya da temmuzda iş bulur askere gitmem. tüm bunların planlarını yaparken de bi taraftan ne ders çalışıyorum, ne kendime hayırlı bişey yapıyorum.
Mesela kız arkadaş yapayım diyorum, arkadaşlarımdan seçip yavşayım. sonra planlar başlıyor. işte bu kız şurada çalışsa ben o ara burada çalışsam hmm askerlik var. yurtdışına gidersem napıcaz? vs. bu noktada da karıdan kızdan soğuyorum, eski hayatımın daha güzel olduğuna kanaat getiriyorum.
durumu anlatabilmişimdir umarım. böyle garip, sikimsonik bişey oldum la ben. nabim şimdi? psikologa mı gitsem?
uzun oldu biraz, affola!
Makine müh. 5. sınıf öğrencisiyim. İlk dönemden tek dersim var(tek ders sınavına bıraktım onu), bu dönem de 5 tane. bu dönem 5 dersi verirsem tek ders sınavına da girip mezun oluyorum.
1,5 yıla yakın bir süredir kurumsal olmayan, ufak çapta, büyümeye çalışan bir firmada proje müh. olarak çalışıyordum. Güzel maaş ve imkanları vardı. Okulu bitireyim diye onu da bıraktım. Memlekete döndüm uzun bir süre sonra. Amaç ders çalışmak, kişisel gelişim falan tabi. Fekat geldim geleli eşek gibi yatıyorum. İnanılmaz bir tembellik var üzerimde. Snorlax'tan beter oldum yemin ederim.
Son bir kaç aydır daha çok işi bırakmayı kafama koyduğum zamanlar farkettim ki ben günü yaşamayı bırakmışım. sürekli gelecek planları yapıyorum. mesela kısa vadeli planlar; okul bitecek aralığa kadar eski işyerime dönüp çalışacam. aralıkta asker sonrasında kurumsal bi iş yerinde işe devam edecem. askerden önce okuldan sonra avustralya'ya gidip dil kursu da alabilirim. ya da temmuzda iş bulur askere gitmem. tüm bunların planlarını yaparken de bi taraftan ne ders çalışıyorum, ne kendime hayırlı bişey yapıyorum.
Mesela kız arkadaş yapayım diyorum, arkadaşlarımdan seçip yavşayım. sonra planlar başlıyor. işte bu kız şurada çalışsa ben o ara burada çalışsam hmm askerlik var. yurtdışına gidersem napıcaz? vs. bu noktada da karıdan kızdan soğuyorum, eski hayatımın daha güzel olduğuna kanaat getiriyorum.
durumu anlatabilmişimdir umarım. böyle garip, sikimsonik bişey oldum la ben. nabim şimdi? psikologa mı gitsem?
uzun oldu biraz, affola!
0
Shakspeare demiş "insanların çoğu kaybetmekten korktuğu için sevmekten korkuyor. düşünmekten korkuyor, sorumluluk getireceği için. konuşmaktan korkuyor,
eleştirilmekten korktuğu için. yaşlanmaktan korkuyor, gençliğin kıymetini bilmediği için. unutulmaktan korkuyor, dünyaya iyi bir şey vermediği için. ve ölmekten korkuyor, aslında yaşamayı bilmediği için."
"an"ı yaşamazsan anın olmaz, git psikoloğa iyi gelir rahatlarsın
eleştirilmekten korktuğu için. yaşlanmaktan korkuyor, gençliğin kıymetini bilmediği için. unutulmaktan korkuyor, dünyaya iyi bir şey vermediği için. ve ölmekten korkuyor, aslında yaşamayı bilmediği için."
"an"ı yaşamazsan anın olmaz, git psikoloğa iyi gelir rahatlarsın
0
don't trouble about trouble unless trouble troubles you da denebilir.
comixed.memebase.com
bu da güzel... o an her ne yapıyorsan arada sırada, 5 dk da olsa tüm benliğinle sadece onu yap. gelecek planlıyosan da otur güzel sakin bir yerde, yüzde yüz dal düşüncelere. sonra da kalk git. işine bak.
yazmak, birilerine anlatmak, paylaşmak iyi gelir tabi.
comixed.memebase.com
bu da güzel... o an her ne yapıyorsan arada sırada, 5 dk da olsa tüm benliğinle sadece onu yap. gelecek planlıyosan da otur güzel sakin bir yerde, yüzde yüz dal düşüncelere. sonra da kalk git. işine bak.
yazmak, birilerine anlatmak, paylaşmak iyi gelir tabi.
0
bu durum bende de var sanirim, sen bu soruyu sorunca farkettim isin garibi. bu durumun bilimsel bir adi var midir?
0
gizlikullanici
öncelikle merhabalar arkadaslar kısaca kendimi tanıtayım ben 18 yaşında lise son öğrencisiyim ve belkide hayatıma 12-13 yaşlarında beri dahil olan ve kurtulmak isteyip ne yapsamda kurtulamadığım bir konu hakkında yardım istemek için yazıyorum ben fetiş rahatsızlıgı olan yanlız bu fetislerin ileri dü
öncelikle merhabalar arkadaslar kısaca kendimi tanıtayım ben 18 yaşında lise son öğrencisiyim ve belkide hayatıma 12-13 yaşlarında beri dahil olan ve kurtulmak isteyip ne yapsamda kurtulamadığım bir konu hakkında yardım istemek için yazıyorum ben fetiş rahatsızlıgı olan yanlız bu fetislerin ileri düzey olması beni rahatsız ediyor örneğin internetten facesitting videoları - face trample - giantess tarzı videolar izlediğimde ereksiyon olabiliyorum ancak porno film izlediğimde sanki normal sıradan bir dizi izliyormuscasına beni etkilemiyor bile internetten arastırdıgım üzere bu fetişin dahada ilerlemiş haliymiş yani sadece fetiş objelerle ereksiyon olup normal birleşmeden zevk alamıyormusum ancak bu beni gercekten rahatsız eden bir durum yasıtlarım surekli milli olmak için kerhaneye gidelim falan derken ben içten içe kendimi yiyorum ve sürekli onları geciştiriyorum ne yaptıysam çözümü bulamadım belki yasayan vardırda bi şekilde kurtulmustur diye yani bir umut yazıyorum şimdiden cevaplarınız için tesekkür ederim ayrıca herhangi bir fetiş tecrüben yok hatta kendi basıma gelmesini kesinlikle istemiyorum ama baskalarını izleyince zevk alıyorum...
0
Kapalı devre bir cinsel yaşam ve fazlaca porno izlemek buna neden olabilir. Sorun fetiş olmakta değil ve fakat porno film izlediğinde ereksiyon olamamandır.
Bir kere ortada bir rahatsızlık yok sadece biraz sosyal olmalı ve kapalı devre cinsel yaşama ara vermelisin.Özellikle porno izlemeye ara ver.rahatsız olduğun durumlar kendiliğinden ortadan kalkacaktır.
Sağlıklı olduğundan emin olabilirsin.
Bir kere ortada bir rahatsızlık yok sadece biraz sosyal olmalı ve kapalı devre cinsel yaşama ara vermelisin.Özellikle porno izlemeye ara ver.rahatsız olduğun durumlar kendiliğinden ortadan kalkacaktır.
Sağlıklı olduğundan emin olabilirsin.
0
@debkalebanon: kapalı devre cinsel yaşamdan vazgeç derken dışarıya mı açılmasını söylüyorsun?
0
tormentorius
Hani yazıların altı böyle kırmızı kırmızı oluyordu. Onu yapmak istiyorum işte. File>info>options 'a girip yapmayı denedim ama beceremedim. var mıdır bi kısa yolu falan?
Hani yazıların altı böyle kırmızı kırmızı oluyordu. Onu yapmak istiyorum işte.
File>info>options 'a girip yapmayı denedim ama beceremedim. var mıdır bi kısa yolu falan?
File>info>options 'a girip yapmayı denedim ama beceremedim. var mıdır bi kısa yolu falan?
0
tesekkur ederim, fakat orası zaten seçili olmasına rağmen kontrol etmiyor. yazarken kontrol edeyim, diyor fakat ben yazılmışı kontrol edicem. o yüzden olabilir mi?
0
Yazılmış metni kontrol etmek için sayfa açıkken F7'ye basın, hepsi bu...
0
219 taksim 3
arkadaşlar 1 mayıs'a katılmadım fakat herkeste şu şapkadan var. nerden bulabilirim o şapkadan?ahanda bu da fotosu. sizleri ümit kocasakal'a maruz bıraktığım için özür dilerim.:(http://imgur.com/0xttU
arkadaşlar 1 mayıs'a katılmadım fakat herkeste şu şapkadan var. nerden bulabilirim o şapkadan?
ahanda bu da fotosu. sizleri ümit kocasakal'a maruz bıraktığım için özür dilerim.:(
imgur.com
ahanda bu da fotosu. sizleri ümit kocasakal'a maruz bıraktığım için özür dilerim.:(
imgur.com
0
sokakta satılıyor onlardan. bu tarz eylem, yürüyüş, konser vs. olduğunda takip edebilirsin.
0
hubris
Diğer duyurulara baktım ama tam olarak cevap bulamadım, yine de gözümden kaçtıysa affola. Benim 2 sorum olacak:1- Youtube'da bazı videolarda karşılaştığım bir sorun var. Mesela videoyu açıyorum, dolsun diye durduruyorum. O sırada 10 dakika falan başka sitelerde geziniyorum ama youtube sekmesine dönd
Diğer duyurulara baktım ama tam olarak cevap bulamadım, yine de gözümden kaçtıysa affola. Benim 2 sorum olacak:
1- Youtube'da bazı videolarda karşılaştığım bir sorun var. Mesela videoyu açıyorum, dolsun diye durduruyorum. O sırada 10 dakika falan başka sitelerde geziniyorum ama youtube sekmesine döndüğümde videonun zerre dolmadığını görüyorum. Sonra videoyu oynatmaya başlayınca imleçle beraber video da dolmaya başlıyor. Bir süre izleyip tekrar durdurunca yine dolmuyor. Bunu sadece bazı videolarda yaşıyorum. Bazı videolarda da durdurunca çatır çatır doluyor video çubuğu.
2-Yine sadece bazı videolarda karşılaştığım bir diğer sorun da şu ki yüklenmiş bir videoyu tam ekran yaptığım anda, o ana kadar yüklenen kısım gidiyor ve video tam ekran yaptığım saniyeden yeniden sıfırlanıp dolmaya başlıyor.
Bunların bir açıklaması var mı?
1- Youtube'da bazı videolarda karşılaştığım bir sorun var. Mesela videoyu açıyorum, dolsun diye durduruyorum. O sırada 10 dakika falan başka sitelerde geziniyorum ama youtube sekmesine döndüğümde videonun zerre dolmadığını görüyorum. Sonra videoyu oynatmaya başlayınca imleçle beraber video da dolmaya başlıyor. Bir süre izleyip tekrar durdurunca yine dolmuyor. Bunu sadece bazı videolarda yaşıyorum. Bazı videolarda da durdurunca çatır çatır doluyor video çubuğu.
2-Yine sadece bazı videolarda karşılaştığım bir diğer sorun da şu ki yüklenmiş bir videoyu tam ekran yaptığım anda, o ana kadar yüklenen kısım gidiyor ve video tam ekran yaptığım saniyeden yeniden sıfırlanıp dolmaya başlıyor.
Bunların bir açıklaması var mı?
0
1. artık youtube komple videoyu yüklemiyor galiba parça parça yüklüyor işte izlediğinden 30sn sonrası gibi
2. normal boyutta çözünürlüğü(kalitesi) düşük seçiyor tam ekran yapınca onu arttırdığı için oluyor muhtemelen.
2. normal boyutta çözünürlüğü(kalitesi) düşük seçiyor tam ekran yapınca onu arttırdığı için oluyor muhtemelen.
0
2. sorun için kullanıcı adınla giriş yapıyorsun. settings'e geliyorsun. playback'ten i have a slow connection'ı işaretliyorsun. sorun ortadan kalkıyor.
0
O halde durdurunca çubuğu akan videolar eski sistemle yüklenenler olsa gerek. birkaç yerde youtube yeni tasarımına geçtiğinden beri böyle bir uygulama kullanıyor falan diye okudum ama yavaş bir bağlantıda adamı deliye döndürüyor.
0
1. telekomun youtube için ayrı bi cachesi var ordan geliyor veriler. orda varsa hızlı hızlı yoksa yavaş yavaş geliyor.
0
Bazı videolarda da izledikten sonra replay yaptığımda yeniden yükleniyor. Bazılarında da zaten önceden yüklendiği için rahatça izleniyor. Arkadaş ne güzeldi eskiden, şimdi bi sürü dalga var, anlamsız.
0
youtube yeniliğe gitti, videolar kapandıktan sonra tekrar açıldığında da kaldığın yerden devam ediyor mesela. beni de gıcık etti, dolmuyor arkadaşım ttnet yüzünden ama youtube'a bunu anlatan mail atmak bile koca ülke adına rezillik.
0
Öncelikle Chrome kullanıyor olmalısınız.
Ardından bu adrese girin: (git:www.youtube.com)
Şimdi sayfanın en alt kısmındaki "Join the HTML5 Trial" seçeneğine tıklayın. Artık videolar her halükarda yüklenecektir.
Ardından bu adrese girin: (git:www.youtube.com)
Şimdi sayfanın en alt kısmındaki "Join the HTML5 Trial" seçeneğine tıklayın. Artık videolar her halükarda yüklenecektir.
0
zaugnakhaldun
Firefox ve Chrome kullanıyorum.Youtube'ta açtığım videolar yüklenmeye başladığında full screene geçecek olursam yüklenmiş kısım sıfırlanıyor, baştan beklemem gerekiyor. Bug mı yoksa bu hep böyle miydi? Bir problem varsa nasıl düzeltebilirim?Teşekkürler,
Firefox ve Chrome kullanıyorum.
Youtube'ta açtığım videolar yüklenmeye başladığında full screene geçecek olursam yüklenmiş kısım sıfırlanıyor, baştan beklemem gerekiyor.
Bug mı yoksa bu hep böyle miydi? Bir problem varsa nasıl düzeltebilirim?
Teşekkürler,
Youtube'ta açtığım videolar yüklenmeye başladığında full screene geçecek olursam yüklenmiş kısım sıfırlanıyor, baştan beklemem gerekiyor.
Bug mı yoksa bu hep böyle miydi? Bir problem varsa nasıl düzeltebilirim?
Teşekkürler,
0
enkolaykullaniciadi
doğrusu nedir? bir de yazdıktan sonra yanına nokta mı gelecek?yani cümle içerisinde, 800 tele yi nasıl yazacağız?
doğrusu nedir? bir de yazdıktan sonra yanına nokta mı gelecek?
yani cümle içerisinde, 800 tele yi nasıl yazacağız?
yani cümle içerisinde, 800 tele yi nasıl yazacağız?
0
goldentitan
Şimdi okulada danışmanım olan kadınla aramız çok iyi, ben de bir iki ay önce gidip, maddi durumumun kötü olduğundan bahsedip, ne yapabilirim diye sormuştum. Bundan bir iki hafta sonra eşi (yine bizim bölümde hoca) bana sana bir iş vericem diye çağırdı beni. (muhtemelen bağıntılı konular. çünkü ev ar
Şimdi okulada danışmanım olan kadınla aramız çok iyi, ben de bir iki ay önce gidip, maddi durumumun kötü olduğundan bahsedip, ne yapabilirim diye sormuştum. Bundan bir iki hafta sonra eşi (yine bizim bölümde hoca) bana sana bir iş vericem diye çağırdı beni. (muhtemelen bağıntılı konular. çünkü ev arkdaşıma da daha önceki yıllarda iş vermiş, üstüne de para vermiş.)
neyse kabaca ne yapacağımı söyledi, bir kaç tane de dosya verdi usbden.
Ben o sırada pek anlamadım tam olarak ne yappacağımı, dosyaları açında iyice kafam karıştı. Ben şu adamı bir arayayım dedim.
Asıl olay burdan sonra kopuyor. Ben adamı aramayı unuttum. Ha aradım aramadım derken 2-3 hafta geçti.
Adam da şimdi bana çok kızgınmış, ev arkadaşıma söylemiş.
Şimdi de adamı aramaya ne yüzüm var, karşısına çıkmaktan da ödüm patlıyor.
Hele de okulda karşılaşırım diye bölüme birle gidemiyorum.
Napayım ben?
neyse kabaca ne yapacağımı söyledi, bir kaç tane de dosya verdi usbden.
Ben o sırada pek anlamadım tam olarak ne yappacağımı, dosyaları açında iyice kafam karıştı. Ben şu adamı bir arayayım dedim.
Asıl olay burdan sonra kopuyor. Ben adamı aramayı unuttum. Ha aradım aramadım derken 2-3 hafta geçti.
Adam da şimdi bana çok kızgınmış, ev arkadaşıma söylemiş.
Şimdi de adamı aramaya ne yüzüm var, karşısına çıkmaktan da ödüm patlıyor.
Hele de okulda karşılaşırım diye bölüme birle gidemiyorum.
Napayım ben?
0
bence git dürüstce söyle ve anladiktan sonra da elinden geldigince hizli bi sekilde yapip teslim et..
otur 1 günde bitirmeye calis gerekirse sagdan soldan sana destek vermelerini iste.
otur 1 günde bitirmeye calis gerekirse sagdan soldan sana destek vermelerini iste.
0
hocan gerçekten anlayışlı birisine benziyor. ama sonuçta o da bir insan olduğu için kızgın olması normal. cesaretini topla ve gidip konuş / telefon aç. ciddi bir bahanen varsa söyle, veya bulabiliyorsn gerçekten ciddi bir bahane bul. uyduruk bahanelerle gitmemen uygun olur. hoca yalan söylediğini anlamasın. verdiği işin bir teslim tarihi gibi birşeyi yoksa işi vermesini rica edersin.
0
Özür dilemen konusunda katılıyorum ama bence kesinlikle yanına gidip konuş. Telefonda hala kızgın olacaktır ve yine de istemediği şeyleri daha kolay söyleyebilir. Yüz yüze konuşursan direk affeder ve "hadi şimdi şuradan başla" der, aranız düzelir. Telefonda olursa artık kızgın olmadığını, affettiğini söyler ama ardından "kusura bakma, işi başkasına verdim" gibi bir yalan atabilir.
0
ete summer
dışarıya kitap çıkarmak mümkün müdür? ( öğrencilerine mümkün müdür ). fotokopi çekiminde sınırlamalar var mı? kitabın tamamını fotokopi halinde alabilir miyim? fotokopi ücreti ne kadar?şimdiden teşekkür ederim.
dışarıya kitap çıkarmak mümkün müdür? ( öğrencilerine mümkün müdür ). fotokopi çekiminde sınırlamalar var mı? kitabın tamamını fotokopi halinde alabilir miyim? fotokopi ücreti ne kadar?
şimdiden teşekkür ederim.
şimdiden teşekkür ederim.
0
sensible soccer
tırnağımı keserken fırlayan parça gözüme geldi. çok ufak bir parçaydı ama merak ettiğim gözüme kaçmış olabilir mi? göz kırparken herhangi bir sorun yok ama çok az acıyor. kaçıp kaçmadığını kendim anlayabilir miyim? bir doktora gözükmeli miyim?
tırnağımı keserken fırlayan parça gözüme geldi. çok ufak bir parçaydı ama merak ettiğim gözüme kaçmış olabilir mi? göz kırparken herhangi bir sorun yok ama çok az acıyor. kaçıp kaçmadığını kendim anlayabilir miyim? bir doktora gözükmeli miyim?
0
Önce bir göz banyosu yapın, sonra yanınızdaki bir kişinin bakmasını ve kontrol etmesini isteyin.
Dediğiniz kadar küçük bir parçaysa gözyaşı ile atılır ama sandığınızdan büyükse zarar verir.
Dediğiniz kadar küçük bir parçaysa gözyaşı ile atılır ama sandığınızdan büyükse zarar verir.
0
göz banyosu derken gözümü mü yıkamam lazım? yanımda birisi yok şu anda.
0
secretcode
Ya eskiden maçın önemli pozisyonları vs. irdelenirdi filan şimdi bakıyorum sadece TRT'de bu yapılıyor diğer programlarda göremiyorum. Bu görüntüleri kullanma yetkisi sadece TRT'de mi? diğer kanallar kullanamıyorlar mı?
Ya eskiden maçın önemli pozisyonları vs. irdelenirdi filan şimdi bakıyorum sadece TRT'de bu yapılıyor diğer programlarda göremiyorum. Bu görüntüleri kullanma yetkisi sadece TRT'de mi? diğer kanallar kullanamıyorlar mı?
0
Kullanamıyor. Başlarda kanaltürk-telegol 3D'vari bir programla golü olmasa da nasıl atıldığını çizerek video şeklinde gösteriyordu . Sonra onu da kaldırdılar.
0
morte
bunu nasi türkceleleştirebiliriz.
bunu nasi türkceleleştirebiliriz.
0
Tanrının tasarladığı en güzel şehir -yanlış olabilir- (beautiful olduğunu varsayıyorum)
0
jadsbda
selam arkadaşlar, teyzeme ameliyatı için kan lazım olmuş, güvendikleri adamlardan almamışlar çeşitli sebeplerden dolayı onlar da beni aradılar şimdi sabah sakaryadan istanbula gidicem ben ama onlar söylemeden önce 2 bira içmiştim bir sıkıntı yaratır mı? ne yapmam gerekir?
selam arkadaşlar, teyzeme ameliyatı için kan lazım olmuş, güvendikleri adamlardan almamışlar çeşitli sebeplerden dolayı onlar da beni aradılar şimdi sabah sakaryadan istanbula gidicem ben ama onlar söylemeden önce 2 bira içmiştim bir sıkıntı yaratır mı? ne yapmam gerekir?
0
gidince hastanede soracaksın artık. doktor veya hemşire ne derse o... ama sen duruma göre gideceksen umarım buradan bilen birisi çıkar.
0
sıkıntı... Alkol pıhtılaşmayı geciktirir. Ameliyatta lehine mi aleyhine mi olur bilemem de, buradan bilen birileri çıkar umarım
0
bildiğim kadarıyla iki gün geçmiş olması gerekiyor. telefonla arayıp bir sorsan iyi olur, boşuna yol çekmemiş olursun.
0
bazen hastaneler kan takası uygulaması yapıyor. yani senin kanın ile kan ihtiyacı olan kişinin kan grupları ne olursa olsun; hastane elindeki kan adetini azaltmamak için herhangi bir ünite kan bağışla, aynı miktarda kan kullanalım diyebiliyor.
bu kanlar da anında analiz edilmediği için uygun olup olmadığı sonradan ortaya çıkıyor. eğer teyzene, senin kanın kullanılmayacaksa ve hastane kanı daha sonradan analiz edecekse en azından teyzenin kan ihtiyacının karşılanabilmesi için bağışlayabilirsin.
analiz sonrasında uygun olmadığı farkedilirse kullanmazlar zaten.
bu kanlar da anında analiz edilmediği için uygun olup olmadığı sonradan ortaya çıkıyor. eğer teyzene, senin kanın kullanılmayacaksa ve hastane kanı daha sonradan analiz edecekse en azından teyzenin kan ihtiyacının karşılanabilmesi için bağışlayabilirsin.
analiz sonrasında uygun olmadığı farkedilirse kullanmazlar zaten.
0
@sinematematikci hayır test yapıp öyle alıyorlarmış bir arkadaşınınkini test saati bitti diye almamışlar.
0
almadan evvel test yapıp ona göre uygunluğunuza bakıyorlar diye biliyorum ben de.. fakat genelde soruyolar zaten kan alımından evvel, 2-3 gün içinde alkol kullanıp kullanmadığınız ya da herhangi bi ilaç alıp almadığınızı.. yerinizde olsam yakınlarınızın hastaneyi arayıp teyit etmelerini öneririm.. ona göre gidersiniz kan vermek için..
bi de şöyle bişi buldum ;
" 13.Son 24 saat içinde aşırı miktarda alkol aldınız mı?
Alkol vücudumuzda sıvı kaybına neden olur. Son 24 saatte aşırı miktarda alkol alınması kan bağışına engel teşkil eden bir durumdur. "
www.08acilkan.com
acil şifalar..
bi de şöyle bişi buldum ;
" 13.Son 24 saat içinde aşırı miktarda alkol aldınız mı?
Alkol vücudumuzda sıvı kaybına neden olur. Son 24 saatte aşırı miktarda alkol alınması kan bağışına engel teşkil eden bir durumdur. "
www.08acilkan.com
acil şifalar..
0
@huysuz tosbaa ben de buldum onu da işte, aşırı değil yani kafam karıştı o yüzden neyse en doğrusu sabah arayıp sormak olacak heralde. teşekkür ederim.
0
her ihtimale karşı bol su içip kanındaki alkol miktarını minimuma indirmen de faydalı olabilir belki.
0
geçen haftasonu 1 biralı versiyonunu yaşadık, bugun git yarın gel dendi, almadılar.
0
woodpecker86
neden 10 parmak yazamıyo? bnm bi bilgisayar hocası arkadaşım vardı, 10 parmak yazamıyodu. benden bile yavaş yazıyodu klavyede. kendisine sormadım, wsiz biliyomusunuz bilgisayar hocaları neden 10 parmak yazamıyo?
neden 10 parmak yazamıyo? bnm bi bilgisayar hocası arkadaşım vardı, 10 parmak yazamıyodu. benden bile yavaş yazıyodu klavyede. kendisine sormadım, wsiz biliyomusunuz bilgisayar hocaları neden 10 parmak yazamıyo?
0
ne olacak oğlum. adam tercih yapıyo bilgisayar öğretmenliği diye ama belki de üniversitede tanışıyor bilgisayar ile.
0
yazanı da var, hatta kod yazanı, web site hazırlayanı var. ama bunlar bir şekilde mühendislik okuyamayıp öğretmen olanlar sanırım. baldur'un dediği kesim çoğunlukta tabii.
0
dedigin aynı bilgisayar muhendislerinin hackerlık yapmasını beklemek gibi bişey sanırım :)
0
klavyeyi öğrenirken 10 parmak öğrenmediysen, daha sonra 10 parmağa geçmek hiç bilmeyen birinin 10 parmak öğrenmesine kıyasla çok daha zordur.
0
ben bu soruyu itü'deki bilgisayar mühendisliği hocaları niye on parmaktan bihaber diye sormuştum zamanında. sormaz olsaydım keşke. takma hocam ben senin ne demek istediğini anladım ama yapacak birşey yok. sen biliyorsan sana yeter, gerisini boşver gitsin. bana kalırsa on parmak şu çağda insanların hemen hemen hepsinin öğrenmesi gereken birşey. evet sadece sekreterlerin değil...
0
uran
Ucuz,android,wi-fi özelliği olan dokunatik tel arıyorum.
Ucuz,android,wi-fi özelliği olan dokunatik tel arıyorum.
0
Samsung firması telefonu satarım gerisine karışmam anlayışına sahip.Alırken bunu düşün
0
Sabac
Merhaba, çok çok yakın bir dostum geçen hafta annesini kaybetti. Ege'de Arkeoloji okuyor, babası da yaşlı olduğu için ona bakmak durumunda. Dolayısı ile okulu bırakıp İstanbul'a geri gelmesi gerek. Öğrenmek istediğim şey, bu durumda arkadaşım İstanbul'da bir devlet üniversitesine nasıl geçiş yapabil
Merhaba, çok çok yakın bir dostum geçen hafta annesini kaybetti. Ege'de Arkeoloji okuyor, babası da yaşlı olduğu için ona bakmak durumunda. Dolayısı ile okulu bırakıp İstanbul'a geri gelmesi gerek. Öğrenmek istediğim şey, bu durumda arkadaşım İstanbul'da bir devlet üniversitesine nasıl geçiş yapabilir? Özel durum sayılır mı bu? Nereye başvurmak hangi belgeleri almak gerek?
0
öyle bir özle durum olduğunu sanmıyorum çok düşük ihtimal sadece kendi olanaklarıyla not ortalaması tutuyorsa falan gibi şeylerle geçiş yapabilir
0
emin olmamakla beraber özel bir durum oldugunu sanmiyorum,ama okuldaki bölüm baskani,ögrenci isleri etc ile görüsürse onlar veriyor diye biliyorum karari.cok abuk subuk bir durum olmazsa yardim edebilirler.
0
gizlinesne
arkadaşlar büyük beden ceket, gömlek ve 46 numara ayakkabı almam lazım. istanbula yeni geldim o yüzdne pek bilmiyorum yerleri, ayakkabı konusunda marka tavsiyelerine açığım, şık sade bir şeyler arıyorum. ceket ve gömlek konusunda da öyle, ayrıca daha zayıf gösteren şekilde olabilir. avrupa yakasında
arkadaşlar büyük beden ceket, gömlek ve 46 numara ayakkabı almam lazım. istanbula yeni geldim o yüzdne pek bilmiyorum yerleri, ayakkabı konusunda marka tavsiyelerine açığım, şık sade bir şeyler arıyorum. ceket ve gömlek konusunda da öyle, ayrıca daha zayıf gösteren şekilde olabilir. avrupa yakasındayım
0
cevahir YKM'de çok çeşit var. bi arkadaşım 46 numara nike ayakkabı aldı 60 liraya ama biraz şans işi. sizin numarayı bulmak bazen zor olabiliyor.
0
arşivci
merhabalar.arkadaşlar, soğuk bir ofiste, bilgisayarda autocad'de çalışıyorum. sağ elim sürekli mouse üzerinde, sol elim de klavye üzerinde. komut yazdığım için sol elim sürekli hareketli ama sağ elim buz gibi, donuyor. ellerimi ovuşturuyorum, kalorifer üzerinde falan ısıtıyorum ama işe başladığımda
merhabalar.
arkadaşlar, soğuk bir ofiste, bilgisayarda autocad'de çalışıyorum. sağ elim sürekli mouse üzerinde, sol elim de klavye üzerinde. komut yazdığım için sol elim sürekli hareketli ama sağ elim buz gibi, donuyor. ellerimi ovuşturuyorum, kalorifer üzerinde falan ısıtıyorum ama işe başladığımda yine eski haline geri dönüyor. kısa sürede elim buz kesiyor. birde üşümeye başlayınca dirsekten bileğime kadar olan bir bölümde ağrı oluşuyor. akşam eve gidince (sıcak bir ortam) hiçbir sorun kalmıyor.
biraz üstüne düşmüyordum ama artık sürekli olmaya başladı ve biraz korkmaya başladım açıkçası.
acaba ne olabilir?
arkadaşlar, soğuk bir ofiste, bilgisayarda autocad'de çalışıyorum. sağ elim sürekli mouse üzerinde, sol elim de klavye üzerinde. komut yazdığım için sol elim sürekli hareketli ama sağ elim buz gibi, donuyor. ellerimi ovuşturuyorum, kalorifer üzerinde falan ısıtıyorum ama işe başladığımda yine eski haline geri dönüyor. kısa sürede elim buz kesiyor. birde üşümeye başlayınca dirsekten bileğime kadar olan bir bölümde ağrı oluşuyor. akşam eve gidince (sıcak bir ortam) hiçbir sorun kalmıyor.
biraz üstüne düşmüyordum ama artık sürekli olmaya başladı ve biraz korkmaya başladım açıkçası.
acaba ne olabilir?
0
damar tıkanıklığı falan olabilir mi acaba? kan dolasımı zordur orada falan. benim de ayağımda var öyle
0
ben de autocadde çizim yaparken hep mouse tuttuğum elim buz gibi olur ama nedenini çözemedim.
0
Yok be ne damar tıkanıklığı, bende autocad kullanırken aynısı oluyor. Hatta pes oynarken ikisi de donuyor. Tamamen hareketsizlikten.
0
sağ eliniz sürekli havada, yukarıya doğru duruyor, kan akışı konusunda bir farklılaşma olabilir. ben de uzun süre bilgisayarda bir şeyler yaptığımda aynısı oluyor. hemen damar tınaklığı falan demeyin yahu korkutmayın adamı :)
0
ortam soğuksa özellikle kan dolaşımının azaldığı uzuvlar soğuyabilir, mümkündür.
0
aynen soğuk bir ofiste pc başında çalışıyorum. sağ elim mouse tutarken daha çok üşüyor. bence bu hareket etme durumu ve ortam sıcaklığıyla alakalı. bir de elin kalbe göre duruş pozisyonuyla beraber. hiç ağrı yaşamadım. (omuz tutulması hariç) o nedenle o kısma bir yorum getiremeyeceğim.
0
bende hareketsizlikten olduğunu düşünüyorum ama insan hafiften tırsmıyor değil hani :)
0
hepmizin eli mouse kullmanırken hdaha yüksekte duruyor ama hiç kimsede duymadım ben kan çekilmesi falan çok fazla film izliyorsunuz el üşümez öyle mouse kullanmaktan. sabahtan aksama kadar oyun oynayanların ellerini kangrenden kessinler o zaman
0
bende olaya şöyle bi açıklık getireyim;bende de dışarda sağ elimle çanta tuttuğumda sağ elim fazla üşüyo,çantayı sol elime aldığımda sol elim daha fazla üşüyo.bi açıklaması vardır kesin.
0
soğuk havalarda mouse tutan el hep üşür, endişelenmeyin. bende de oluyor bu. başlığı da şurada :)
www.eksisozluk.com
www.eksisozluk.com
0
remy1
acted as mi played as mi?
acted as mi played as mi?
0
"acted as" zaten bambaska bir anlama gelir, bir filmde oynamakla falan ilgisi yok onun.
0
tamam ama sadece başrollerden bahsetmeyeceğim. yine de tek seçenek starred in mi diyorsun?
0
nasil bir kurguda soylemen gerekiyor bunlari? diger oyuncular icin de "supporting actors" diyebilirsin.
0
sensible soccer
şimdi ben bunlardan ne zaman yesem içinden kemik veya ona benzer sert cisimler çıkıyor. son zamanlarda çok olmaya başladı ve dişimin kırılmasından endişeleniyorum açıkçası. böyle bir durum olursa bizim herhangi bir yasal hakkımız var mı? sonuçta bu yiyecekleri para verip alıyoruz, ve yemek amacıyla
şimdi ben bunlardan ne zaman yesem içinden kemik veya ona benzer sert cisimler çıkıyor. son zamanlarda çok olmaya başladı ve dişimin kırılmasından endişeleniyorum açıkçası. böyle bir durum olursa bizim herhangi bir yasal hakkımız var mı? sonuçta bu yiyecekleri para verip alıyoruz, ve yemek amacıyla alıyoruz içinden çıkan sert cisimler canımızı yaksın diye değil. artık bıktım, çok dikkatli çiğnesem bile engel olamıyorum.
0
çıkan şey yabancı cisim ise dava açabilirsin bence. ancak kemik vs ise dava açsan bile bu konuda üretim prosedürlerini aktarıp beraat edebilirler. çünkü sonuçta bu tür ürünlere kıkırdak türü ıvır zıvır konuyor her zaman. ama tam püre haline gelmemiş olanlar denk geliyor size demek.
0
hocamızın anlattığını anlatıyorum; adamın biri adese'den bi kaşar alıyor. adese kaşar markasıda. vakumlu fln. sonra adam yemeye başlıyor, yiyor yiyor işte yedikçe paketten kesiyor. sonra yarısına geldiğinde yenmemiş kısımda kıl olduğunu farkediyor. vakumlu paket, oraya konması imkansız, tamamen faiş hata yani. sonra bunu götürüyor hakem heyetine ve bu olaydan dolayı iğrendiğini bir daha kaşar yemiyeceğini fln söyliyor. ve bunun sonunda 8 liralık kaşardan 200 lira tazminat alıyor.
borçlar özel hocamız anlattı, yalan değildir sanırım. sizde burdan kısasen gerekli işlemi yaparsınız artık.
borçlar özel hocamız anlattı, yalan değildir sanırım. sizde burdan kısasen gerekli işlemi yaparsınız artık.
0
sosis, sucuk, nugget gibi preslenmiş etlerin yapımı ile ilgili bolca bilgi var, belgesel de vardır.
Bunların yapamında, hayvanı derisiyle birlikte makinaya atıyorlar, ve geriye hayvandan hiçbir şey kalmıyor. Yani demektir ki, hayvanın tırnağı, derisi, kıçı vs herşey preslenip kullanılıyor.
E doğal olarak tam preslenmemiş, gaga, tırnak vb. sert cisimler çıkabiliyor ürünlerden.
Welcome to real world
Bunların yapamında, hayvanı derisiyle birlikte makinaya atıyorlar, ve geriye hayvandan hiçbir şey kalmıyor. Yani demektir ki, hayvanın tırnağı, derisi, kıçı vs herşey preslenip kullanılıyor.
E doğal olarak tam preslenmemiş, gaga, tırnak vb. sert cisimler çıkabiliyor ürünlerden.
Welcome to real world
0
@bonjurkes: peki bu dediklerin hangi ürünler için geçerli? nugget, sosis zaten banko ama salam ve sucuk da bunlara dahil mi? ayrıca pastırmada herhangi bir sorun yaşamadım ama zaten pastırma hayvanın özel bir yerinden üretiliyor diye biliyorum.
0
seljax
duyuru bilgeleri şu bulmacayı çözmem lazım ufak beyin fırtınasıyla çözülebilir sanırım.sorular burdahttp://imageshack.us/photo/my-images/831/img0864pi.jpg/http://imageshack.us/photo/my-images/826/img0862fl.jpg/
duyuru bilgeleri şu bulmacayı çözmem lazım ufak beyin fırtınasıyla çözülebilir sanırım.
sorular burda
imageshack.us
imageshack.us
sorular burda
imageshack.us
imageshack.us
0
soldan sağa 21 - medikal
soldan sağa 15 - efsane
yukarıdan aşağıya 12 - metan veya grizu olabilir
soldan sağa 15 - efsane
yukarıdan aşağıya 12 - metan veya grizu olabilir
0
mvrck
Şu an cnbce de oynayan filmin adını biliyor musunuz arkadaslar??
Şu an cnbce de oynayan filmin adını biliyor musunuz arkadaslar??
0
isimsiz uye
dünya tarihinde yaşanmış önemli olayları kronolojik olarak yazan bir site/kitap/doküman var mı?
dünya tarihinde yaşanmış önemli olayları kronolojik olarak yazan bir site/kitap/doküman var mı?
0
@anonim yazar: sağol ama bu çok genel, ben daha detaylı arıyorum. dünya savaşlarının nedenlerinden kurtuluş savaşının çin halk cumhuriyetine kadar etkilerini yazsın mesela. (tabiki o kadar ayrıntılı olmasa da olur da, demek istediğim anlaşılmıştır sanırım)
0
yalnız senin istediğin şeye kitaplar ciltler yetmez. önemli olay diyince bu işin savaşı var, bilimi teknolojisi var, dini gelişmeleri var.....
ntv yayınları'nın dünya tarihi diye bir kitabı vardı ona bir bak istersen.
ntv yayınları'nın dünya tarihi diye bir kitabı vardı ona bir bak istersen.
0
sensible soccer'ın dediği gibi öyle bir kitap olduğunu sanmıyorum. detaylı bir şey istiyorsanız, tarihi küçük konulara ayırıp sadece o konularla ilgilenen kitapları aramanız daha doğru olacaktır. tabii bu şekilde bütün dünya tarihini toplamayı başarırsanız muhtemelen evinizdeki bir odayı sadece bu seriye adamanız gerekecektir.
bir de şöyle bir kitap var, belki işinizi görür: (bkz: tüfek mikrop ve çelik)
bir de şöyle bir kitap var, belki işinizi görür: (bkz: tüfek mikrop ve çelik)
0
hitsumo
bu gün gördüm bir başlığı soracağım. bir oyun hakkınhda hakkında yazılmış oyunun ismi c ile başlıyor. italyan mı ne oluyormuşur muşun sağa sola saldırıyouşuz suriye ile bile muhabbete gireilebiliniyor eski bir oyun bu arada. pc ve amigada çıkmış bir oyunmuşsevgilim yok oyun oynamak istiyorum :)
bu gün gördüm bir başlığı soracağım. bir oyun hakkınhda hakkında yazılmış oyunun ismi c ile başlıyor. italyan mı ne oluyormuşur muşun sağa sola saldırıyouşuz suriye ile bile muhabbete gireilebiliniyor eski bir oyun bu arada. pc ve amigada çıkmış bir oyunmuş
sevgilim yok oyun oynamak istiyorum :)
sevgilim yok oyun oynamak istiyorum :)
0
assassin's creed olabilir mi acaba ezio italyanca konuşuyor suriye ile bile muhabbete girilebiliniyor falan filan.
0
ama yok bugün görmüşsün pardon :) bugün açıldı sandım.
sözlüğe ilk giriş entrysi değilse geçmişten bulabilirsin belki
connan father biliyorum bi amigada ama alakasız kendisi :P
sözlüğe ilk giriş entrysi değilse geçmişten bulabilirsin belki
connan father biliyorum bi amigada ama alakasız kendisi :P
0
yok bu oyunlarda değil arama yaptım da bulamadım. amiganın c ile başlayanbütün oyunlarına bakacam sanırım zaten işim gücüm yok :) sözlüğe girdiğimde gördüm.
0
nasıl civilization değil ya :)
eğer amiga oyunlarına bakacaksan, planetemu.net seni paklar :D
eğer amiga oyunlarına bakacaksan, planetemu.net seni paklar :D
0
okuduğum entrinin ilk kelimesi hem pc de hem animaga çıkmış oyyun yazıyordu malesef civilizationda bunu bulamadım. wiki falan bakıyordum ama az oyun olduğunu düşünüyordüm. planet emuda oyunları sıralayamadım heh :)
0
su ustunde yasayan balik
belleğime bir virüs bulaştı ve içinde bulunan iki adet dosyam kısayol şeklinde gözüküyor. içeriklerini açamıyorum. ancak bilgisayarımdan çıkarılabilir diske baktığımda, dosyaların boyutu kadar boyutta flash bellek dolu gözüküyor. ancak dosyaların özelliklerine baktığımda 1.67 kb gibi komik rakamlar
belleğime bir virüs bulaştı ve içinde bulunan iki adet dosyam kısayol şeklinde gözüküyor. içeriklerini açamıyorum. ancak bilgisayarımdan çıkarılabilir diske baktığımda, dosyaların boyutu kadar boyutta flash bellek dolu gözüküyor. ancak dosyaların özelliklerine baktığımda 1.67 kb gibi komik rakamlar yazıyor. bu dosyaları kurtarmam mümkün mü?
0
yapman gereken basit. klasör ve arama seçeneklerine gel. ardından görünüme tıkla. gizli dosya ve klasörleri göster ile korunan işletim sistemi dosyalarını gizle kutucuklarını işaretle. artık flash belleğindeki dosyaları görebilirsin. yeni bir klasör olusturup dosyaları oraya tası
0
cmr_sa
bknz: http://9gag.com/gag/1054946 burdaki gibi. ingilizcem kıt bılmıyorum napım yanıTesekkurler..
0
aslında bi anlamı yok. Fransızca bilmiyorum ama fransızcadaki "Le" ekinin sonuna "me" veya özne eki getirerek fiilin öznesini gösteriyorlar. internet memesi işte. mesela Le me eating, Le Derpina reading, vs vs...
0
cesitli internet meme'lerinde (bkz: rage guy)(bkz: forever alone)(bkz: f7u12) the anlamina gelen edat.
www.eksisozluk.com
www.eksisozluk.com
0
şöyle anlatayım, "le me" dediğinizde işte burada beni görüyorsunuz, "le derpina reading" dediğinizde burada derpinayı bir şeyler okurken görüyorsunuz vs. demiş oluyorsunuz.
0
haaaaaa simdi oldu yaaa:)) let me ile bi alakası varmı pekı? yok herlde degıl mı?
0
japonbalikcisi
arkadaşlar benim şöyle bir sorunum var; okumam gereken kalın kitaplar var ve ben üniversitede sayısal çıkışlı biri olarak kitabın içinde denklem falan olmadığı için epey yavaş ilerliyorum.dikkatimi feci yoğunlaştırarak okuduğum için de hızlı ilerleyemiyorum ve bu da bir süre sonra baş ağrısına yol a
arkadaşlar benim şöyle bir sorunum var;
okumam gereken kalın kitaplar var ve ben üniversitede sayısal çıkışlı biri olarak kitabın içinde denklem falan olmadığı için epey yavaş ilerliyorum.
dikkatimi feci yoğunlaştırarak okuduğum için de hızlı ilerleyemiyorum ve bu da bir süre sonra baş ağrısına yol açıyor. biraz da serde mükemmelikçilik de var tabi. konu anlamamak değil yani, hızlı ilerleyememek.
eminim benim durumumda olan başka arkadaşlar da vardır. siz bu konuya kalıcı bir çözüm buldunuz mu?
daha hızlı ilerlemek için ne yapabilirim?
cevaplayan herkese teşekkürler..
okumam gereken kalın kitaplar var ve ben üniversitede sayısal çıkışlı biri olarak kitabın içinde denklem falan olmadığı için epey yavaş ilerliyorum.
dikkatimi feci yoğunlaştırarak okuduğum için de hızlı ilerleyemiyorum ve bu da bir süre sonra baş ağrısına yol açıyor. biraz da serde mükemmelikçilik de var tabi. konu anlamamak değil yani, hızlı ilerleyememek.
eminim benim durumumda olan başka arkadaşlar da vardır. siz bu konuya kalıcı bir çözüm buldunuz mu?
daha hızlı ilerlemek için ne yapabilirim?
cevaplayan herkese teşekkürler..
0
bildiğim kadarıyla yavaş okumak (yani yavaş okuyarak anlamaya çalışmak) dikkati daha çok dağıtıyor ve aslında daha az anlamaya sebep oluyor. tam konsantrasyonla okunursa hem daha hızlı ilerlenebilir hem de daha iyi anlaşılır okunan metin. dolayısıyla benim tavsiyem okuma sırasında dikkat dağıtacak tüm etkileri ortadan kaldırmaktır. sessiz bir ortamda (kütüphane gibi) çalışmak da daha iyi sonuç verir diye düşünüyorum.
edit: bu arada sorunu internet kullanıcılarına da açarsan daha çok cevap alabilirsin.
edit: bu arada sorunu internet kullanıcılarına da açarsan daha çok cevap alabilirsin.
0
okuduğun kitapla ilgili terminolojiyi ÇOK iyi bilmen gerekiyor. bilmiyorsan sözlüğünün her zaman yanında olması gerekiyor. onun dışında söylendiği gibi okuma işi kütüphane gibi sessiz bir yerde yapılmalı. okuma hafife alınacak bir iş değil ve sandığından çok daha fazla zaman ayırman gerekebiliyor.
0
evde okumak daha rahat geliyor acıkınca hemen bir şeyler yiyebiliyorsun, arada masadan yatağa inebiliyorsun. ama haklısınız arkadaşlar kütüphaneye gitmek en mantıklısı. bunu yapacağım. teşekkür ederim.
ayrıca hızlı okunduğunda daha iyi anlama yaşandığını biliyorum ama keşke bilmek kadar kolay olabilse uygulayabilmek.
başka önerisi olanlar varsa lütfen yazsın..
ayrıca hızlı okunduğunda daha iyi anlama yaşandığını biliyorum ama keşke bilmek kadar kolay olabilse uygulayabilmek.
başka önerisi olanlar varsa lütfen yazsın..
0
generic
sanırım 2000'lerin başında cnbce de bi kısmına denk geldiğim bi filmdi. küçük kasabada canları sıkılmış bir takım kızlı erkekli rocker ergenler falan vardı diye hatırlıyorum. süpermarket otoparkında falan takılıp içip muhabbet ediyorlardı gibi hatırlıyorum veya fena sallıyorum. amerikan yapımı bi fi
sanırım 2000'lerin başında cnbce de bi kısmına denk geldiğim bi filmdi. küçük kasabada canları sıkılmış bir takım kızlı erkekli rocker ergenler falan vardı diye hatırlıyorum. süpermarket otoparkında falan takılıp içip muhabbet ediyorlardı gibi hatırlıyorum veya fena sallıyorum. amerikan yapımı bi filmdi tabii ki.
var mı hatırlayan gören duyan??
var mı hatırlayan gören duyan??
0
farkındayım ama başka detay hatırlayamıyorum maalesef aynı sebepten kendim de bulamıyorum.
0
